Previous Page  261 / 437 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 261 / 437 Next Page
Page Background

(Küçüğün Korunması Bağlamında) Adli Yargı Kararlarının İdari Yargıda Yorumlanması

260

ma kararını kaldıran mahkeme kararının hukuka uygun olmadığının

Yargıtay tarafından tescil edilmesine, koruma kararının mahkeme

kararından dolayı değil, 18 yaşın ikmalinden dolayı yasal neden-

le kalkmış olduğunun saptanmasına ve reşit oluncaya kadar devam

eden ilişiksizlik halinin de hatalı koruma kaldırma kararının sonucu

olmasına rağmen, koruma kaldırma kararının geçerli olduğu, yurt ile

ilişiğin bu karar uyarınca kesildiği ve reşit oluncaya kadar devam eden

ilişiksizlik halinin de kararın doğal bir sonucu olduğu

kabulüyle hü-

küm kurulması ve kurulan bu hükmün onanması, konu aldığı davayı

aşan sonuçlar yaratma potansiyeline sahiptir.

3. Sonuç:

Hak arama özgürlüğünün bir yansıması olan ve tarafların yargı-

lamayla ilgili bilgi sahibi olma, açıklama ve ispat haklarını ifade eden

“hukuki dinlenilme hakkı”, tüm yargılamalar bakımından geçerlidir.

Farklı yargı kollarından ve değişik görevli mahkemelerden olu-

şan her yargı sistemi doğal olarak içtihat farklılıkları barındırabilir. Bu

tür farklılıklar aynı yetki çevresinde bile görülebilir. Bunun başlı ba-

şına hukuka aykırılık içerdiği de söylenemez. Hâkimlerin karar alma

özerkliği, aynı metnin değişik yargı kademelerinde farklı yorumlan-

ması sonucunu doğurabilir.

Kural olarak, aynı derecedeki bağımsız yargı mercileri arasında,

aynı hukuki metne ilişkin yorum ve içtihat farklılıkları bulunma-

sı veya temyiz mercilerinin, uyuşmazlıklara ilişkin olarak tarafların

talepleri ve delillerine yönelik yorum farklılıkları da tek başına hak

ihlali anlamına gelmez. Bu durum farklı yargı kolları açısından da ge-

çerlidir.

Bununla birlikte, davanın taraflarınca hukuki sebep olarak yargı

kararlarına dayanıldığı ya da yargılamada dikkate alınması için mah-

kemeye delil olarak sunulduğu durumlarda, bu kararlar da gözetilip

tartışılmadan hukuka uygun bir hüküm kurulması mümkün olamaz.

Ancak böyle bir durumda adil bir sonuca varabilmek için, değer-

lendirmenin hukukun genel ilkeleri, ilgili yargı koluna hâkim kurallar

ve diğer yargısal ölçütler çerçevesinde yapılması da gerekir.