Previous Page  31 / 437 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 31 / 437 Next Page
Page Background

Toplanma Hakkı ve Kolluk Tedbirleri İlişkisi

30

ilgilendirdiği bireyleri de koruyacak şekilde yapılması gerekmektedir.

Mevcut düzenlemenin çevik kuvvet personeli üzerindeki baskıyı daha

da arttıracağı açıktır.

Çevik kuvvetin görevi sadece kanuna aykırı toplantı ve yürüyüş-

lerle sınırlı değildir. Kanuna uygun yapılan bir toplantı ve yürüyüşte

de çevik kuvvet hazır bulunur. PÇKY’nin yirmi beşinci maddesine göre

bu tür durumlarda çevik kuvvet, söz konusu “topluluğu toplanma-

sından dağılmasına kadar yakından takip ve kontrol altına almakla”,

“topluluğu tahrik edecek her türlü olumsuzluğa karşı tedbir almakla”,

“gerektiğinde düzenleme kuruluna yardımcı olmakla” ve “topluluğun

toplanma hakkını kullanmasını engellemeye veya düzeni bozmaya

çalışanları etkisiz hale getirip uzaklaştırmakla” görevlidir. Kanuna

aykırı bir toplantı veya yürüyüş ile ilgili yapılması gerekenler de aynı

maddede sırasıyla belirtilmiştir. Bu gibi durumlarda çevik kuvvet, ön-

celikle gruba kanuna uyarak dağılmaları yönünde çağrıda bulunmalı

ve aksi halde zor kullanılacağını bildirmelidir. Güvenlik kuvvetlerine

karşı fiili mukavemet veya güvenlik kuvvetlerince korunan bölgelere

fiili saldırı hallerinde bu ihtarın yapılması gerekmemektedir. Belirt-

mek gerekir ki kanunda geçen ‘fiili mukavemet’ ifadesi açık bir ifade

değildir. İhtar şartı aranmaksızın zor kullanılacak durumların daha

açık bir şekilde ifade edilmesi öngörülebilirlik bakımından daha uy-

gun olacaktır. Aynı madde gereğince, ihtara rağmen topluluğun dağıl-

maması halinde çevik kuvvet “yeteri kadar zor kullanarak” öncelikle

topluluğun bulunduğu yerde kalmasını temin etmelidir. Topluluğun

diğer gruplarla birleşerek büyümesine engel olmalı; bu mümkün de-

ğilse zor kullanımının derecesi arttırılarak topluluğu dağıtma yoluna

gitmelidir.

Yirmi beşinci madde zor kullanımının derecesinin, toplu hare-

ketin ve dağıtma sırasında gösterilen direncin niteliğine ve ağırlığına

göre belirlenmesi gerektiğini ifade etmektedir. Bu zor kullanımı kade-

meli şekilde artan ölçüde bedeni kuvvet, maddi güç veya silah kullanı-

mı şeklinde gerçekleşebilecektir. PVSK’nın on dokuzuncu maddesine

göre,

- Bedeni kuvvet, “polisin direnen kişilere karşı veya eşya üzerinde

doğrudan doğruya kullandığı bedenî gücü”;