

201
TBB Dergisi 2017 (128)
Abdullah ÖMERCİOĞLU
miştir. (Dan. VDDGK, 14.11.1986, 1986/16-18.)
36
Bu eski tarihli kararda
belirtilenin ötesinde, uygulamacılarla yapılan mülakatlara dayanarak,
vergi idaresinin yeni ceza belirlemesindense mahkeme tarafından ce-
zaya hükümde yer verilmesinin, malumun yerine getirilmesi olarak
nitelendiği ve iş yükünü azalttığı kanaatinde olunduğu saptanmıştır.
Kanımızca durum idari yargılama usulü çerçevesinde değerlendiril-
melidir. Dolayısıyla, vergi yargısının hukuksuzluğu tespit edip vergi
idaresini yönlendirici bir hüküm kurması gerekir. Durumun sonucu
değiştirmeyecek olması, hukuka uygun olduğu anlamına gelmez.
Ayrıca, yeni cezanın belirlenmesi, re ’sen araştırma ilkesi dolayısıyla
maddi gerçeğin ortaya çıktığı argümanına da dayandırılamaz.
Kanımızca; vergi mahkemeleri tarafından, iptal edilen ziyaı cezası
yerine yenisine hükmedilmesi, yukarıda açıklanan yetki kuralları do-
layısıyla yetki unsuru bakımından sakatlık taşımaktadır. Bu durumun
idare hukuku bakımından karşılığı “fonksiyon gaspı” olmaktadır. Ay-
rıca durum, Anayasa m.125’te yer alan idari mahkemelerinin, idari ey-
lem ve işlem niteliğinde kararlar veremeyecekleri açık hükmüne de
aykırılık oluşturmaktadır.
Sorunun çözülebilmesi için öncelikle vergi mahkemelerinin yeni
bir ceza niteliğinde karar verme yolundan vazgeçmesi; ancak vergi
idaresini yönlendirici hükümlere yer vermesi gerekmektedir. Bu şekil-
de, vergi ziyaı yoksa iptal; vergi ziyaı var ancak ceza yaptırımı yanlış
uygulanmışsa kısmi iptal; kesilen ceza hukuka uygunsa da ret kararı
vermekle yetinmelidir. Sistemsel olarak çözüm için ise; 2005 yılında
çıkarılan Kabahatler Kanunu ile kabahatlerin idari suç tiplerine dö-
nüştürüldüğü gibi VUK’taki kabahatlerin de suçlardan ayrılması, baş-
ka bir deyişle üç katlık vergi ziyaı cezasının vergi kaçakçılığı fiillerine
dayandırılmaması gerekmektedir. Ancak bu sistemde ısrar edilecekse,
VUK m.367/son hükmünün, üç katlık ceza uygulamasının vergi ka-
çakçılığı suçunun sübuta erdiğine ilişkin ceza yargılaması sonucuna
bağlanması yolunda yeniden düzenlenmesi gerekecektir. Ayrıca, ilk
suç isnadına varan bir yolu başlatan vergi elemanlarına kolluk nite-
lemesi yapılması; daha doğru bir ifadeyle vergi polisi
37
sisteminin et-
36
Serkan Ağar, “Vergi Davalarının Hukuki Niteliği”, 19 Ekim 2006, (www.idare.
gen.tr/agar-vergidavalari.htm), erişim: 21.03.2016.
37
Detaylı bilgi için bkz. Elif Pürsünlerli Çakar / Fatih Saraçoğlu, “Vergi Kaçakçılığı
ile Mücadelede Yeni Bir Model: Vergi Polisi Müessesesi (Fransa Örneği)”, İnönü
Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C.5, Sa.2, 2014.