Previous Page  237 / 545 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 237 / 545 Next Page
Page Background

236

Mülkiyetin Teminat Amacıyla İnançlı İşlemle Devri

C. Kanunların Bazı Hükümlerinden Kaçınmak Amacıyla

Yapılan İnançlı İşlemler

İnançlı işlemlere, kanunun bazı hükümlerinin istenilen amaca

ulaşılması için engel teşkil ettiği ya da kanunun bu hükümlerinden

kaçınmak istendiği zamanlarda da başvurulabilmektedir.

18

Özellikle,

yabancılık unsuru dolayısıyla mevcut olan mülkiyet edinme engelleri

de genellikle gizlenme yoluyla aşılmaktadır. Böyle durumlarda gizle-

nen kişi başka bir kişiyi öne sürmekte ve öne sürülen kişi, gizlenenin

hukuki iradesini kendi hukuki iradesiymiş gibi dış dünyaya yansıt-

maktadır.

19

Örneğin

20

, A yabancı uyruklu bir kişidir. Yabancı uyruklu

kişilerin Köy Kanunu

21

gereğince Türkiye sınırları içerisindeki köy-

lerde taşınmaz edinmeleri kural olarak yasaktır. A, B ile Ü’den satın

almak istediği taşınmazın B tarafından alınması, ileride yasal engel

kalktığında taşınmazın üzerine geçirilmesi konusunda anlaşmıştır.

Burada A inanan, B ise inanılan kişidir. Öngörülen koşullar gerçekleş-

tiğinde, B bu anlaşma gereğince taşınmazın mülkiyetini A’ya geçirme-

yi üstlenmiştir.

Bu gibi durumlarda inançlı işlemlerin kanuna karşı hile teşkil edip

etmediği tartışılabilir.

22

Ancak belirtilmek gerekir ki, kanuna karşı hile

emredici nitelikte bir kanun hükmünün ihlal edilmesi iken, inançlı iş-

lem hedeflenen işleme uygulanacak elverişsiz bir kanun hükmünden

18

Özkaya, s. 32-33; Özsunay, bu tür işlemleri “Dolambaç amacı ile yapılan inançlı

işlemler” olarak ifade etmektedir, s.27.

19

Ammann, s. 6; Özsunay, s. 27.

20

Kılıçoğlu, s.196.

21

442 sayılı Köy Kanunu’nun bu yasağı düzenleyen 87.maddesi hükmü 4916 sayı-

lı kanunun 38/a maddesi ile yürürlükten kaldırılmış, aynı kanunun 19.maddesi

ile 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 35.maddesi değiştirilerek “karşılıklı olmak ve

kanuni sınırlamalara uyulmak kaydıyla” yabancıların taşınmaz edinebilmelerine

izin verilmiştir. Ancak bu düzenleme Anayasa Mahkemesi’nin 14.3.2005 tarih ve

E.2003/70, K.2005/14 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. İptal kararından sonra 2644

sayılı Tapu Kanunu’nun 35.maddesi 5782 sayılı Kanun’la değiştirilmek suretiyle

“Yabancı uyruklu gerçek kişiler merkez ilçe ve ilçeler bazında, uygulama planı ve

mevzi imar plan sınırları içerisinde kalan toplam alanların yüzölçümünün yüzde

onuna kadar kısmında taşınmaz ile bağımsız ve sürekli nitelikte sınırlı ayni hak

edinebilirler” hükmü getirilmiştir. Bkz. Kılıçoğlu, s.196, dpn. 238.

22

Uygulamada inançlı işlem ve kanuna karşı hileyi birbirinden kesin sınırlarla ayır-

mak her zaman kolay olmaz. Ancak bu hukuki kavramları karıştırmak hukuka

aykırı işlemlerin müeyyideden kurtulmasına meydan vermek olacağından arada-

ki sınırı çizmek zorunludur, Hamide Topçuoğlu, Kanuna Karşı Hile, İzmit 1950, s.

217.