

241
TBB Dergisi 2017 (128)
Şafak PARLAK BÖRÜ
A. Saf İnançlı İşlemler
Saf inançlı işlemler genellikle inananın yararına yapılan işlemler-
dir. Bu işlemlerde inanılan, inanç konusunu ya inananın ya da onun
belirlediği bir üçüncü kişinin yararına elinde bulundurur ve onun tali-
matına uygun olarak kullanır. Bu tür inançlı işlemlerde taraflar arasın-
daki ilişki genellikle vekâlet ilişkisidir.
36
Tahsil amacıyla bir alacağın
devredilmesi; işletmenin tasfiye, idare ve yeniden organizasyon ama-
cıyla bir başkasına devredilmesi örnek olarak sayılabilir.
37
Tahsil amacıyla bir alacağın devredilmesinde; örneğin, yakın ar-
kadaşı olan borçlunun kendisine darılmasını istemeyen, borçlusun-
dan herhangi bir nedenle çekinen ya da alacağını bizzat tahsil ede-
meyen kişiler güvendikleri bir üçüncü kişinin yardımı ile istedikleri
amaca ulaşabilmektedirler. Bu tür inançlı işlemlerde, alacaklı bizzat
tahsil edemediği veya etmek istemediği alacağının tahsili için vekâlet
veya tahsil yetkisi
38
vereceği yerde, alacağını inandığı kişiye alacağın
temliki hükümlerine göre devreder. İnanılan kişi de alacağı tahsil et-
tikten sonra kararlaştırıldığı biçimde inanana geri verir.
İnanan yararına gerçekleştirilen inançlı işlemlerin diğer bir yay-
gın örneği, hakkın idare amacıyla inanana devredildiği durumlarda
karşımıza çıkar. Yapılması gereken işleri bizzat yapmak için zaman
bulamayan, farklı bir ülkede yaşayan, ehliyet gibi konularda sorunları
olan bir kimse, taşınmazı ile ilgili işlerin idare edilebilmesi amacıyla
inançlı işlemler yapmakta yani daha sonra geri almak üzere taşınmazı
güvendiği birine devretmektedir. Bu tür inançlı işlemlerde inanılan
kişi inanç konusunu, örneğin taşınmazı, inanç sözleşmesindeki koşul-
lara uygun olarak inanan yararına kullanır ya da idare eder. Yine çe-
şitli işlerini ve gelirini takip edemeyecek kadar yaşlı bir kadın, sahip
olduğu pay senetlerini veya malvarlığında bulunan başka ekonomik
36
Bkz.
14.HD, 3.10.1989 T., E.4173/K.8040
(www.kazancı.com.tr, erişim tari-
hi:01.10.2016); “İnanç sözleşmesi taraflar arasında bir vekaletin hukuki sonuçları-
nı doğurur.”, (Öztürk, s.67, dpn.66). Özsunay’a göre ise, inanç anlaşması çoğu za-
man bir vekâlet sözleşmesi niteliği taşımakla birlikte, hizmet, istisna, vedia, şirket
gibi başka sözleşmeler şeklinde de ortaya çıkabilir, Özsunay, s.130-133.
37
Bkz. Öztürk, s.68 vd.; Tandoğan,s.544.
38
Bir alacağın tahsil amacıyla devri ile “ tahsile yetki”yi birbirinden ayırmak ge-
rekir. Alacağın tahsil amacıyla devrinde alacaklı değişmekte, devralan(inanılan)
alacaklı durumuna gelmektedir. Tahsile yetkide ise alacaklı yine aynı kişidir. Ken-
disine yetki verilen kişi alacaklı durumuna gelmez. (Bkz. Özkaya, s. 42).