Previous Page  302 / 545 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 302 / 545 Next Page
Page Background

301

TBB Dergisi 2017 (128)

Emel BADUR / Gamze TURAN BAŞARA

CMK’nun 128/9. maddesine göre, elkoymaya ağır ceza mahkeme-

since oy birliğiyle karar verilir. İtiraz üzerine bu tedbire karar verilebil-

mesi için de oybirliği aranır. CMK’nun 131. maddesi uyarınca elkonul-

muş eşyanın soruşturma veya kovuşturma bakımından muhafazasına

gerek kalmaması veya müsadereye tabi tutulmayacağının anlaşılması

halinde, istem üzerine veya resen, iadesine karar verilebilir. İade kara-

rını cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme verebilir.

İki madde arasındaki farklıklardan en belirgin olanı, CMK’da dü-

zenlenenin ceza muhakemesi açısından alınan bir tedbir; buna kar-

şılık TeMK’da düzenlenenin hukuk muhakemesi açısından alınan bir

tedbir olması suretiyle farklı amaçlara hizmet etmeleridir. Elkoyma

kararının verilebilmesi için, soruşturma veya kovuşturma konusu su-

çun işlendiğine ve elkonulacak değerin bu suçlardan elde edildiğine

dair somut delillere dayanan kuvvetli şüphe bulunması gerekir. Buna

karşılık TeMK’nun 20/A maddesi çerçevesinde üzerine şerh konulacak

taşınmazın suçtan elde edilmiş olması şartı aranmamıştır. Hatta bu

taşınmaz şüpheli veya sanıklara, miras gibi kanuni kazanım yollarıyla

bile intikal etmiş olabilir.

Ayrıca TeMK’da şüpheli ve sanıklara ilişkin somut delillere daya-

nan kuvvetli bir suç şüphesinin varlığı, çeşitli kurumlardan rapor alın-

ması gibi şartların varlığı da aranmamıştır. Elkoyma kararı, şüpheli

veya sanıkların malvarlığına dair tüm taşınır, taşınmaz, ulaşım araç-

ları, hak ve alacaklar gibi tüm unsurlara ilişkinken; tasarruf yetkisi

kısıtlama kararı sadece taşınmazları ve ulaşım araçlarını konu alabilir.

İki maddenin kesişim alanlarından biri, elkoyma kararıyla tasar-

ruf yetkisi kısıtlaması kararına hükmolunabilmesi içi soruşturma veya

kovuşturması sürmekte olan suç tiplerinin bir kısmının çakışmasıdır.

Ancak CMK’nun 128. maddesinin kapsamına TeMK’da düzenlenmiş

olan suçlar dâhil edilmemiştir. Hem elkoyma kararına hem de tasar-

ruf yetkisinin kısıtlanması tedbirine hükmedilebilecek suçlar açısın-

dan, hâlihazırda elkonulmuş bir taşınmaz üzerinde TeMK’nun 20/A

maddesi gereğince malikin tasarruf yetkisinin kısıtlanması kararının

verilmesi anlamlı değildir.

TeMK’nun 20/A maddesinde düzenlenen şerh, TMK’nun 1010/I.

maddesinde üç bent halinde düzenlenen tasarruf yetkisi kısıtlaması-