Previous Page  405 / 545 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 405 / 545 Next Page
Page Background

404

(Marksist Kuram Açısından) Kapitalist Düzende Ücret ve Kuramın Görüşlerinin ...

Bu açıklamalar çerçevesinde Türkiye’de “işçi sınıfı” kavramı yerine

“işçi tabakası/işçi kesimi” kavramının kullanılmasının daha isabetli

olacağı ortadadır.

137

Türkiye’de asgari ücrete karşı günümüzde takınılan bu tutumu

benimsemeye olanak bulunmamaktadır. Zira asgari ücret konusunda

sürdürülen mevcut uygulama Anayasanın 2. maddesinde belirtilen

“sosyal devlet” ilkesine açıkça aykırıdır. Ayrıca bu durum, başka ana-

yasal ilkelere de aykırılık oluşturmaktadır. Daha açık bir deyişle, asga-

ri ücretin sefalet ücreti olması, Anayasanın 2. maddesinde belirtilen

sosyal devlet ile sosyal devletin bireyi özgürleştirme görevini düzen-

leyen Anayasanın 5. maddesindeki; devletin kişinin temel hak ve öz-

gürlüklerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak

surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmak ile

onun maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazır-

lamaya çalışmak ödevine, 17. maddesindeki “kişinin maddi ve manevi

varlığını koruma ve geliştirme hakkına”,

138

yine Anayasanın 17. mad-

mış olup sosyal barometrenin ibresi “fırtına” (devrim) çizgisinden uzaklaşmıştır.

Ancak sanayileşme yoluna yeni girmiş toplumlarda çatışma keskinliğini devam

ettirmektedir. Öte yandan, emekçi kitlelerin örgütlenerek siyasal ağırlıklarını or-

taya koydukları ve iktidarın belirli bir sınıf veya sosyal grubun tekelinde olmak-

tan çıktığı Batı ülkelerinin çoğunda egemen sınıf kavramı da artık eskimiştir. Buna

karşın, feodal yapı kalıntıları taşıyan, sanayileşmemiş ve siyasal bilinçlenmeye

ulaşmamış toplumlarda egemen sınıfların varlığını inkâr etmek olanaksızdır. Ka-

pani, s. 83. Bu bağlamda Türkiye’de de “sınıf” kavramına altlanamasa da egemen

grup veya kesimlerin bulunduğu açık bir gerçekliktir.

137

Her ne kadar ülkede “işçi sınıfı” kavramının kullanılması doğru olmasa da “işve-

ren sınıfı”, “burjuva sınıfı” gibi kavramların kullanılması isabetlidir. Zira işveren

kesimi “sınıf” kavramına altlanabilecek nitelikte kendi çıkarlarını korumak için

bir bilince ve iradeye sahip bulunmakta ve çıkarlarının savaşımını vermektedir.

Nitekim ülkede asgari ücret de işveren kesiminin bilinç ve mücadelesi doğrultu-

sunda en alt bir seviyede saptanmaktadır. Hatta çeşitli defalar belirtildiği üzere

Türkiye’de asgari ücret açlık sınırının altında saptandığı için kapitalist dizgeden

daha vahşi ve acımasız bir dizge ile karşılaşılmaktadır.

138

Özgür insan, bugünü ve yarınını güvenlikte gören insan anlamını taşır. Çalıştığı

işyerinde sefalet ücreti niteliğinde asgari ücret alan bir işçinin maddi ve mane-

vi varlığını geliştirme olanaklarından söz edilemez. Gerçekten de sefalet ücreti

alınması, işçinin maddi ve manevi varlığını geliştirme hakkını kullanmasını en-

gellemektedir. Bu nedenle, işçileri tehdit eden ve geleceğe güven duygusundan

yoksun bırakan sefalet ücretine karşı önlem alınması sosyal devletin bir ödevini

oluşturmaktadır. Aslında sosyal devlet, ekonomik ve toplumsal ilişkileri belirli

bir yönde biçimlendirmek, güçsüzleri korumak amacıyla sürekli önlem alan bir

devlet olduğundan sosyal devlete “önlemler devleti” de denilir. Sosyal devletin