

495
TBB Dergisi 2017 (128)
Fatih KESKİN
yönetim, kurumların yasal konumlanmalar ve sorumluluklarını yeri-
ne getirebilme kadar iktidar düzleminde verimliliğin ve uygulanabi-
lirliğin artırılmasıdır. Burada verimlilik ulaşılan hedeflerle ulaşılmak
istenen durum arasındaki ilişkiye yani etkililiğe; uygulanabilirlik ise
amaç-araç ilişkisine, eylemlerin ekonomik elverişliğine vurgu yap-
maktadır. Demokratik hukuk devletinde bunun anlamı hükümetlerin
kendiliğinden politik kararları alabilme gücü, anayasal görevlerini
yerine getirebilme işlevi, alınan kararların sorumluluğunu halk ve
parlamento karşısında üstlenebilmedir. Hükümetler parlamento kar-
şısında sorumlu olmakla birlikte diğer yanda parlamento ve dolayısıy-
la toplumsal irade oluşumundan da bağımsız politik karar alma gücü-
ne sahip olunmasıdır. Alman Anayasa Mahkemesi’nin bir kararında,
halkın bu organlar aracılığıyla devlet gücünün uygulanmasında fiili
etkide bulunduğu, bu organların eylemlerinin halkın iradesine dayan-
ması ve ona karşı sorumlu olması gerektiği üzerinde durulmakta ve
“Halkla devlet gücü arasındaki bu hesap verilebilirlik ilişkisi özellikle
parlamento seçimleri, onun tarafından kararlaştırılmış yasaların icra
gücünün temel ölçüt olması, hükümetin politikasına parlamento ara-
cılığıyla etki ve hükümete karşı idarenin ilkesel talimat bağlılığı aracı-
lığıyla sağlanabilir” denilmektedir.
37
Neoliberalizmle birlikte etkin yönetsel eylemlerin sağlanabilmesi
konusunda baskı artmıştır. Baskının birinci adımı, yönetsel kararları
hızlandırmak amacıyla uzmanlığın yaygınlaştırılması olmuş, demok-
rasinin “uzman erkine” dönüşümü üzerinde durulmuştur. Böylelikle
neoliberalizmin “değerlerden ve ideolojilerden arınmış” kadroların
yaygınlaşması gerektiği yönündeki argümanı hayata geçirilmiş, po-
litik karar alma süreçlerinde hızlanma temelli bir dönüşümün daha
çok özgürlüğe, kişisel sorumluluğa ve verimlilik çabasının artırılma-
sına katkıda bulunacağı iddia edilmiştir.
38
İkinci olarak ise formali-
teler, alt komisyonların çalışma prensipleri, sonu açık müzakereler,
farklı görüşlere gösterilen hoşgörünün sınırsızlığı yavaşlığa yol açtı-
ğından ve politik karar alma süreçlerini olumsuz etkilediğinden par-
born, 2006, s. 339.
37
“BVerfGE 83, 60 [71 f]; 93, 37, [66]”,
www.servat.unibe.ch/dfr/bv083060.html.Verfassungsrecht (Erişim: 21.8.2016).
38
Gary S. Schaal/ Claudia Ritzi, Neoliberalismus und Postdemokratie. Bausteine
einer kritischen Gesellschaftstheorie, Hamburg, Leipzig, 2012, s. 9-10.