

490
Temsili Demokrasinin Krizi ve Alternatif Politik Model Arayışı Olarak “5 Yıldız Hareketi”
tif programların sunulamaması, büyük partilerin küresel ekonomi ve
neoliberal rekabetçi politikalar karşısında farklı seçenekler üreteme-
mesi her türden katılımı olumsuz etkilemektedir.
26
Neoliberalizmin “girişimci özne” vurgusu kamusal politikalara
ilgi duyan ve bu ilgisini eyleme döken “yurttaş” kimliğini silikleşti-
rirken, bu amaçla yönetmenin yeni biçimlerinin de gelişimini sağla-
mıştır.
Bütünsel olarak söz konusu olan sivil toplumun ve devletin ge-
nişleyen ekonomikleştirilmesidir. Devlet ancak etkilenebilir hizmet
ajansı olarak görünmekte ve liberal demokrasinin temeli sayılan “dev-
letle” “toplum” arasındaki karşıtlık düzeltilmekte. Geleneksel politik
teoride sivil toplum kavramı göreceli olarak bağımsız toplumsal öz
örgütlenmeler alanıyla ilişkiliydi. Günümüzde bu ayrım ve onunla
birlikte “yurttaş” figürü kaybolmakta. Bu da toplumsal öznelliğin ka-
rakteristiğindeki büyük değişimle bağlantılıdır. Kendini başarıyla öne
sürebilen, özerk hisseden ve kolektif güvencelerden vazgeçen özne
olarak girişimciler örnek şahsiyet haline gelmekte. Pazar davranışı ai-
leden okullara ve üniversitelere kadar bütün yaşam alanlarının içine
sızmakta. “Kendinin girişimcisi” olarak birey, yalnızca kendi emeği-
nin değerlendirilmesinde değil, toplumsal ilişkilerde temel figür kabul
edilmekte. Böylelikle postfordist öznellik koşulları ve onunla bağlan-
tılı olarak yeni ideolojik meşruluk stratejileri aracılığıyla karakterize
edilen disipline etme ve denetleme gerekliliğine doğru kesin geçişle
birlikte “zorlamayla” “uzlaşının” birleşimi olan “yönetmenin” yeni bir
biçimi gelişmektedir. Fordizmle karşılaştırıldığında “disiplin”den
ken-
dini disipline etme
ve
denetleme toplumuna
doğru bir geçiş eğilimi tespit
edilebilir. Toplumsal uzlaşı ve biraradalık artık yalnızca bürokratik
disiplin, bağlılık, ahlaki değerlendirme ve baskıcı tehdit aracılığıyla
değil, tersine “girişimci” bireylerin egemen pazar ve rekabet meka-
nizmaları çerçevesinde ürettikleri kendini gerçekleştirme ve kendini
şekillendirme çağrısıyla gerçekleştirilmektedir.
27
Doğal olarak politik katılım sorunsalı demokrasi kavramının dik-
kate değer farklı yorumlarını türetmiştir. Dolayısıyla artık daha sık
26
Wolfgang Merkel, Demokratie und Krise, VS Verlag für Sozialwissenschaften, Wi-
esbaden, 2015, s. 475-479.
27
Hirsch, 2005, s. 2-3.