

492
Temsili Demokrasinin Krizi ve Alternatif Politik Model Arayışı Olarak “5 Yıldız Hareketi”
ki partiler yalnızca devlet hizmetlerine yönelik toplumsal beklentileri
yükseltmekle kalmazlar aynı zamanda geniş kapsamlı çözüm öneri-
leri sunabilme iddiasıyla politik alanda da egemenlik kurarlar. Ancak
bu uğraşı politikanın hakikati ve yaşamsal olanı dillendirme, geleceği
şekillendirme görevini aksatması tehlikesine yol açmaktadır. Dahası
“meslekten politikacı” anlayışını yaygınlaştırmakta, politika için değil
ama politika sayesinde yaşayan bir politik sınıf inşa edilmektedir.
30
Bununla bağlantılı olarak farklı bir “politik sınıf”, yani parti sınırı
dışında kariyer, konum ve ayrıcalıklar güvencesini birleştirme menfa-
atini gösteren meslekten politikacılar kategorisi yani bir tür “var olan
gerçek demokrasinin adlar dizini” (Tudyka) oluşmaktadır. Parti kari-
yerleri meslekte bireysel yükseliş olarak planlanmakta, önemli sayı-
da kamusal görev parti himayesi altında bulunmakta ve “sıkı ilkesel
oportünizm” (Luhmann) bireysel başarının koşulu haline gelmekte-
dir... Başarı ölçütü olarak esnek biçimde uyumluluk ve “ideolojiden ba-
ğımsızlık” arttıkça politikacıların “kısıtlayıcı olayları” kabul etmeleri
kolaylaşmaktadır. Bürokratik karar alma mekanizmalarının baskınlı-
ğı ve ulusal devlet kadar uluslararası düzlemde müzakere sisteminin
belirsizliği nedeniyle partilerin görevi politika yapmaktan çok tersine
onu satmaktır.
31
Temsil krizi küresel neoliberal süreçlerin de etkisiyle partilerin
politik irade oluşturma ve çıkarları temsil etme özelliklerinin kaybol-
masına, politik karar almanın uluslar ve ulusüstü kuruluşların etkisi
altına girmesine işaret etmektedir. Böylelikle parlamentolar ve fraksi-
yonlar müzakereci kararların alındığı mekanlar olmaktan çıkmakta,
milletvekillerinin temsil ettikleri kesimin somut yaşamsal koşullarıy-
la bağları ortadan kalkmaktadır.
Devletin dönüşümüyle birlikte özellikle parti sisteminin yapısı
büyük ölçüde değişmiştir. Geniş serpilmiş toplumsal çıkarları bir-
leştirmeye ve politik karar alma süreçlerinde geçerli kılmaya çalışan
Fordizm’in karakteristik “halk partiler” sistemi geçmişte kalmıştır.
Partiler, birincil önceliği politik kararları ilgililere aktarma olan, top-
lumsal çıkarları eklemleyen ve çıkarlara aracılık eden medyatik ey-
lemsel araçlara dönüşmüştür. Neoliberal ideolojinin kendini kabul
30
Max Weber, Sosyoloji Yazıları, 8. Baskı, İletişim Yayınları, İstanbul, 2006.
31
Hirsch, 2005, s. 4.