

225
TBB Dergisi 2017 (129)
Şafak PARLAK BÖRÜ
IV. SONUÇ
Götürü tazminat uygulamada ortaya çıkan ihtiyaçlar doğrultu-
sunda doğmuş, zaman içerisinde doktrinde ve yargı içtihatlarında da
benimsenerek kabul görmüş bir hukuki kurumdur. Bununla birlikte,
halihazırda yasal olarak düzenlemeye kavuşturulmuş değildir. Ko-
nuya ilişkin Kıta Avrupası hukukunda çok az bilimsel çalışma yapıl-
mıştır. Bunun temel nedeninin ceza koşulu kurumunun yaygın uygu-
laması ve henüz bu kurumun pek bilinmemesi olduğu söylenebilir.
Buna karşılık, Anglo-Amerikan hukuk sisteminde ise götürü tazmi-
nata ilişkin köklü bir uygulama ve kapsamlı bilimsel çalışmalar söz
konusudur; burada ise kuşkusuz ceza koşulu kayıtlarının bu hukuk
sisteminde -son zamanlarda biraz yumuşama görülmekle birlikte-
reddedilmesi rol oynamaktadır.
Götürü tazminat, sözleşmeden doğan borç ilişkisinin içerdiği yü-
kümlülüklerin borçlu tarafından ihlal edilmesi halinde alacaklının
malvarlığında meydana gelen zararın giderilmesine yönelik olarak
borçlu tarafından ödenecek tazminatın taraflarca önceden kararlaştı-
rılmasıdır. Hukuki nitelik olarak, asıl borca bağlı olarak ortaya çıkan,
tek tarafa borç yükleyen, sui generis nitelikte bir anlaşmadır. Götürü
tazminat anlaşmasında belirgin olan özellik, ‘tipik beklenen zararın’
önceden tespiti suretiyle zararın karşılanmasında kolaylık sağlama
amacıdır. Bunun yanında, anlaşma taraflar arasındaki ilişkide şef-
faflığı ve hukuki güvenliği de sağlamaya hizmet eder. Çünkü taraf-
lar böylelikle sözleşme ilişkisine girerken olası riskleri önceden tespit
edebilmekte, bu şekilde en baştan sağlıklı bir menfaat değerlendirmesi
yapabilmektedirler. Bu yönüyle iki tarafa da avantaj sağlayan bir an-
laşma görünümündedir. Götürü tazminat anlaşması mutlak, nispi,
kısmen nispi (asgari/azami) olmak üzere çeşitli türlere ayrılır.
Götürü tazminat anlaşması uygulamayla doğmuş bir anlaşmadır;
sözleşme özgürlüğü çerçevesinde taraflarca geçerli olarak akdedilebi-
lir. Yasa koyucu bu anlaşmaya ilişkin henüz özel bir düzenleme getir-
miş değildir. Halihazırda anlaşmaya Türk Borçlar Kanunu’nun genel
hükümleri uygulanacaktır. İlgili yasal düzenlemeler özellikle tazmi-
halinde götürü tazminatın varlığının kabul edilmesi gerektiği yönündedir (Bkz.
Beuthien,
s.500, 511 vd; Oertli, N.236 ve dpn.341’de anılan diğer yazarlar).