

256
Kira Tespit Davası ve Esasları
liğinde olduğunu belirtmiştir.
115
Buna göre, kira tespit davasının din-
lenilmesi için, davacının tespit davası açmada hukuki yararının bu-
lunması şarttır.
116
Doktrinde savunulan bir başka görüşe göre ise, kira
tespit davası teknik anlamda tespit davası niteliğinde değildir. Çünkü
kira bedelinin belirlenmesine yönelik dava ile amaçlanan taraflar ara-
sındaki hukuki ilişkinin kira miktarı yönünden değiştirilmesi olup;
varlığı veya yokluğu iddia edilen bir hukuki ilişkinin tespiti söz konu-
su değildir.
117
Bu nedenle kira bedelinin belirlenmesine ilişkin davanın
yenilik doğuran dava ve verilecek hükmün de yenilik doğuran karar
şeklinde nitelendirilmesi gerekir.
118
Kiracının yeni dönemde sözleşmede öngörülen artış oranından
daha düşük bir kira bedeli ödemesi veya böyle bir anlaşma olmamak-
la birlikte bir önceki kira dönemindeki bedeli ödemeye devam etmesi
115
“Tespit davası, eda davasının öncüsü durumundadır. Henüz şartları tamam ol-
madığı için açılamayan eda davası için ilerideki hukuki ilişiğinin belli edilmesi
bakımından kesin delil olarak kullanılmak üzere tespit davası açılabilir. Tespit
davası, ileride açılacak ve fakat henüz şartları bulunmadığından açılamayan kira
alacağı davasını hazırlamak amacını güder. Aylık kiranın miktarı belli edildiği
takdirde, muaccel kira paralarının gerek mahkemede dava yoluyla ve gerekse ic-
rada takip konusu yapılmak suretiyle tahsili yoluna gidilmesi mümkün hale ge-
lir.”, Yargıtay İBGK, T. 07.07.1965, E. 1965/5, K. 1965/5, Kazancı İçtihat Bankası,
www.kazanci.com(erişim tarihi: 01.03.2016)
116
Erdoğan, s. 1371.
117
Yavuz- Acar- Özen, Borçlar Hukuku Dersleri (Özel Hükümler), s. 315; “…hâkimin
yaratığı hukuk nedeniyle edimin yeniden belirlenmedi, inşai faktörü arka plana
iterek hüküm fıkrasına yansımaktadır. Yani, davanın asıl karakteri olan inşai özel-
lik, görünüşte bir tespit örtüsü arkasına gizlenmiş olmaktadır. Ancak bu durum,
açılan davanın tespit davası olduğu anlamına gelmemektedir. Çünkü tespit dava-
sı ile amaçlanan şey, sadece “mevcut olanın” tespitidir.”, Topuz- Topuz, s. 86.
118
Yavuz- Acar- Özen, Türk Borçlar Hukuku Özel Hükümler, s. 623; “Kanun da boş-
luk bulunduğu temelinden hareketle, yeni dönemde aktin kira parasına ilişkin
hükmünün yenilenmeyerek, “kirası belli olmayan bir akit haline geldiği” benim-
senmiş ve kira parasının sınırlandırılmasına ilişkin boşluğun hâkim tarafından
doldurulması gerektiği kararlaştırılmıştır. Buna göre, kiranın tespiti kararları,
diğer tespit davalarında olduğu gibi, bir hukuki münasebeti tespit etmez. Onun
amacı, sadece kira sözleşmesinin yeni dönemde belli olmayan ücret unsurunu be-
lirli bir hale getirmekten ibarettir. Gerçekten, kiranın tespitinde hukuki sonuç, an-
cak hâkimin kararı ile doğmaktadır. Gerçi, yeni dönemde kiranın belli olması için
mutlaka bir mahkeme kararı alınması şart değildir. Çünkü taraflar anlaşırlarsa,
mahkeme kararına gerek kalmadan hukuki sonuç doğar. Tarafların ancak anlaşa-
maması halinde, bu hukuki sonucun doğması için dava açmaları gerekir. Böylece
kira tespiti kararları, eda davaları sonunda verilen mahkûmiyet kararlarına değil,
inşai davalar sonunda verilen kararlara yakın bir nitelik göstermektedirler.”, Yar-
gıtay İBGK, T. 12.11.1979, E. 1979/1, K. 1979/3,
Kazancı İçtihat Bankası, www.
kazanci.com(erişim tarihi: 01.03.2016)