Previous Page  58 / 405 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 58 / 405 Next Page
Page Background

57

TBB Dergisi 2017 (129)

Ranâ GÖKSU

ya da fikirler olmasından dolayı kararı verecek olan mahkeme dışında

ayrı bir degerlendirmenin olması gerekir ve bu degerlendirmenin üze-

rine yargı organları kararlarını insa etmelidirler.

Delice Kararı’nda davaya bakan hâkim, Serdar Delice’nin vicdanî

itirazını degerlendirirken kisinin vicdanî reddini dayandırdıgı

Islâmiyet inancının veya fikrî düsünce akımı olarak benimsedigi

milliyetçiligin zorunlu askerlik hizmetinin ifasını engellemedigini,

kisinin daha evvel yapmıs oldugu bes aylık askerlik hizmeti süresi

içinde de aynı inanç ve kanaatleri tasımıs olmasına ragmen bu süre

zarfında askerligini yapmıs oldugunu belirterek eylemin basından

beri kisinin esas saikinin vicdanî ret olmadıgı yani bu itirazı yeterin-

ce gerçek ve samimi bulmadıgına kanaat getirmistir. Aynı kararda

belirtildigi üzere ilgili kisinin bir basın toplantısındaki “Müslüman ol-

mayan bir ordunun mensubu olmayacagı, vatan bize sahip çıkıyorsa,

asker bizi koruyorsa, sahip çıkıyorsa tabii seve seve bu isin içerisinde

yer almak gerekiyor.” ifadeleri de dikkate alınarak kisinin vicdanen,

inançsal ve fikrî olarak askerlik hizmetini tamamen reddetmedigi

sonucuna varılmıstır. Netice itibariyle Mahkeme, orduda hizmet

etme yükümlülügü ile Delice’nin inanç ve kanaatleri arasında cid-

di ve üstesinden gelinemez bir çeliskinin mevcut olmadıgına kanaat

getirmistir

40

.

Aydemir Kararı’nda ise bozma ilamından sonraki kararda

Mahkeme’nin vicdanî ret sorgulaması yaptıgı görülmektedir. Kisinin

adli sicil kaydı incelenmis ve 1995 yılında islemis oldugu kasten yara-

lama suçuna ve mahkeme huzurundaki beyanında yer alan “(...) ben

Kuran’ı Kerim’in referans alınarak dogrudan dogruya uygulandıgı

bir sistem için askerlik yapabilirim. (...) benim idealimdeki ve

düsüncemdeki sistemi uygulamadıkları için bu sartlar altında askerlik

yapmam mümkün degildir, sadece Kuran’ı Kerim’in referans alınarak

dogrudan dogruya uygulandıgı bir sistemde severek askerlik yapabi-

lirlim. (...)” ifadelerine dayanarak kisinin dinî inançları geregince as-

kerlik hizmetini tamamen reddetmedigi, sadece mevcut siyasî rejim

nedeniyle askerlik yapmayacagını beyan ettmesi ve geçmisinde kasten

40

2’nci Ordu Komutanlıgı Askeri Mahkemesi, 24.02.2012, E. 2012 / 98, K. 2012 / 40,

s.5.