

60
Yargılanan Vicdanî Ret Hakkı
kararlarında, kisilerin vicdanî ret beyanlarını ve bunların gerçekligini
inceleme yetkisine sahip mercilerin bulunmaması nedeniyle, kisilerin
inanç ve kanaatlerini degerlendirme yoluna gitmektedirler. Inceleme
konusunun bireyin inanç ve kanaatleri olması ise haksız yargılama ve
mahkûmiyetlere neden olabilmektedir. Bunun önüne geçebilmek için
vicdanî itirazları objektif kriterler çerçevesinde degerlendirebilecek
sivil, bagımsız ve bilimsel bir mekanizmanın varlıgı lâzımdır. Eğer
vicdanî ret hakkına yönelik itirazı inceleyen bir mekanizmanın var
olsaydı, yapılacak degerlendirme neticesinde bireylerin kisisel özellik-
leri göz önünde tutularak, bireylere ve toplum ihtiyaçlarına göre en
uygun alternatif hizmetin belirlenmesi de kolaylıkla saglanabilecekti.
Mevcut durumda ise vicdanî ret, AIHM kararlarının iç hukuka etki-
si nedeniyle salt bir hak olarak kabul edilmekte ancak, uygulamada
bu hakkın gerekleri saglanamamaktadır. Dolayısıyla iç hukukta yasal
düzenlemeler olmadan vicdanî reddin yargılamalar sırasında hak ola-
rak kabulünü anlamlı bulmak olanaklı degildir. Yargılamaları yürü-
ten hâkimlerin hukuk prensiplerine paralel ve vicdanlardaki adalet
duygusunu sarsmayan kararlar verebilmesi için, vicdanî reddi sayet
bir hak olarak degerlendiriyorlarsa, vicdanî itirazlarını beyan eden
kisilerinhaklarını kullandıklarını kabul ederekTürkCezaKanunu’nun
26. maddesi
42
geregi bir hukuka uygunluk sebebinin varlıgına daya-
narak hüküm kurabilmeleri söz konusu olabilir. Hakimlerin vicdanî
ret hakkını dogrudan Türk Ceza Kanunu’nun 26. maddesi kapsamın-
da degerlendirmesi halinde, hukuk düzeni tarafından onaylanan fii-
lin varlıgı nedeniyle yargılama esnasında vicdanî itirazını ileri süren
sanık hakkında beraat kararı verilecektir. Böylece hem niyet okuma
niteligindeki sorgulamaların mahkemeler tarafından icra edilmesine
gerek kalmayacak hem de vicdanî ret hakkını kullanan kisiler hakkın-
da verilen haksız mahkumiyet kararlarının önüne geçebilmek olanak-
lı hale gelebilecektir.
42
Türk Ceza Kanunu’nun 26. madde hükmü: Hakkın kullanılması ve ilgilinin rı-
zası (1) Hakkını kullanan kimseye ceza verilemez. (2) Kisinin üzerinde mutlak
surette tasarruf edebilecegi bir hakkına iliskin olmak üzere, açıkladıgı rızası
çerçevesinde islenen fiilden dolayı kimseye ceza verilemez.