Previous Page  55 / 405 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 55 / 405 Next Page
Page Background

54

Yargılanan Vicdanî Ret Hakkı

açıklamalarla görülmektedir ki, Mahkeme olumlu bir gelisme olarak

vicdanî reddi bir hak olarak zikretmekle birlikte, AIHM kararlarına

atıfta bulunarak kendisi bir vicdanî ret tanımı yapma yoluna gitmistir.

B. Vicdanî Ret Kriterleri

Emsal “Bayatyan v Ermenistan Davası”nda AİHM, kisinin vicdanî

itirazını dokuzuncu madde kapsamında degerlendirirken bazı kriter-

ler ortaya koymustur. Ilk olarak; düsünce, vicdan ve din özgürlügünü

güvence altına alan dokuzuncu maddenin lafzından vicdanî reddin

bir hak oldugu sonucuna dogrudan varılamamaktadır, ancak bilindigi

üzere buDava’daMahkeme, söz konusu olan vicdanî itirazı dokuzuncu

madde kapsamına dâhil ederek vicdanî ret hakkını degerlendirmistir.

Mahkeme, bu degerlendirmeyi yaparken, somut olay ile yorum yo-

luyla gelistirmis oldugu bazı kriterler arasındaki iliskiyi incelemis ve

tartısmıstır. Buna göre:

1. Kisinin orduda hizmet yapma yükümlülügü ile örtüsmeyen bir

dini, diger türlü bir inancı veya kanaati olmalıdır.

2. Bunlar, makul derecede inandırıcı, ciddi, tutarlı ve önemli ol-

malıdır.

3. Kisi, söz konusu olan dine, inanç sistemine veya kanaat grubu-

na samimi ve gerçekten baglı olmalıdır.

4. Kisinin sahip oldugu inançları veya kanaatleri ile askerlik hiz-

meti arasında ciddi ve üstesinden gelinemez çeliski var olmalıdır.

Kriterler ışığında görülmektedir ki, bireyin sadece vicdanî iti-

razını beyan etmesi yeterli olmayıp, ayrıca belirtilen kriterlerin de

saglanması AIHM nezdinde aranmıstır. Böylece, vicdanî ret dokuzun-

cu madde kapsamına giren bir hak olarak degerlendirilebilecektir. Bu

durum ise vicdanî ret beyanlarının nasıl degerlendirileceği sorunsa-

lını karsımıza çıkarmaktadır. Esasında böyle bir sorgulama yoluna

gidilmesi Anayasa’nın düsünce ve kanaat hürriyetini düzenleyen 25.

maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Her ne sebep ve amaçla olursa

olsun kimse, düsünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz.” hük-

münü ihlâl eder niteliktedir. Bu hallerde bir zorlamanın olmadıgı ve