Previous Page  233 / 457 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 233 / 457 Next Page
Page Background

232

Riskli Alan İlanı ve Hukuki Sonuçları

gereken” düzenleyici nitelikteki işlemler açısından dikkate alınacağı, bireysel

nitelikteki işlemlere karşı ilgililerin, bu işlemlerin kendilerine yazılı olarak bil-

dirildiği tarihten itibaren dava açabilecekleri kuşkusuzdur.

İdari işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin, yazılı bildirim tarihinden

başlayacağı kuralı, idari işlemlerin idare tarafından ilgililere açık ve anlaşılır

bir biçimde duyurulması ve bu işlemlere karşı idari yollara veya dava yoluna

başvurmalarına olanak sağlama amacını taşımaktadır. Bununla birlikte, idari

işlemin niteliğinin ve hukuki sonuçlarının davacı tarafından bütünüyle öğre-

nildiği kimi davalarda, bilgi edinmenin (ıttılaının) yazılı bildirimin sonuçla-

rını doğuracağı ve dava açma süresine başlangıç alınacağı Danıştay içtihat-

larıyla kabul edilmiştir. Ancak bu istisnai durumun kabulü, bilgi edinmenin

dava açma süresine başlangıç alınması da, idari işlemin niteliği ve doğurduğu

hukuki sonuç itibariyle davacılar tarafından öğrenildiğinin kanıtlanması ko-

şuluna bağlı olup; bu koşulun gerçekleşip gerçekleşmediği açılan idari davada

ancak idari yargı merciince karara bağlanabilir. Bir başka deyişle, her tür bilgi

edinmenin (ıttılaının) idari dava açma süresine başlangıç alınacağı şeklindeki

genel bir kabul, Anayasa’nın 125. maddesi ve 2577 sayılı Yasayla bağdaşma-

yacaktır.

Nitekim, 6306 sayılı Yasa’da, ayrım gözetilmeksizin, bu Kanun uyarınca

tesis edilmiş tüm işlemlere karşı dava açma süresinin hesabında “tebliğ” tarihi-

nin esas alınacağına dair 6/9. maddesindeki hüküm ile anılan Yasa’da, zemin

yapısı veya üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski

taşıyan alanların “Riskli Alan” olarak belirlenmesine ilişkin Bakanlar Kurulu

kararlarının Resmi Gazetede yayımlanmasının zorunlu olduğuna veya Resmî

Gazetede yayımlanmış olmasının ilgililere tebliğ hükmünde olduğuna dair bir

kurala yer verilmemiş olması da bunu doğrulamaktadır. Ayrıca, riskli alan be-

lirlenmesi ve sonrasında tesis edilen işlemlerin Anayasa’da yer alan bir temel

hak ve özgürlük olan mülkiyet hakkını kısıtlayıcı nitelikte sonuçlar doğuracak

olması itibariyle, yazılı bildirim yapılması, Anayasa’da güvence altına alınmış

olan hak arama özgürlüğünün de gereğidir.

Bu çerçevede, içeriği itibarıyla muhataplara tebliği zorunlu olan risk-

li alan ilan edilmesine ilişkin Bakanlar Kurulu kararlarının, yazılı bildirim

veya öğrenme üzerine yasal dava açma süresi içinde dava konusu edilebileceği

açıktır”

7

.

7

DİDDK, 04.03.2015, E.2015/433, K.2015/638.