Dergi 130

271

TBB Dergisi 2017 (130)

Kerem ÖNCÜ

zalar için tarhiyat öncesi uzlaşma yoluna başvurulup uzlaşılmasını

tekerrür hükümlerinin uygulanması açısından ilk cezanın kesilmesi

ve kesinleşmesi olarak kabul etmiştir.

Bu konuda uygulamaya dair net bir bilgi olmamakla birlikte, ön-

ceki paragraflarda belirtilen sebeplerle, doktrinde yer alan görüşlere

ve Danıştay 4. Dairesi’nin 16.05.2016 tarihli kararına katılmak müm-

kün değildir. Söz konusu görüşler, belki tarhiyat sonrası uzlaşma için

kabul edilebilir. Ancak henüz kesilmemiş bir cezanın, tutanakla nasıl

kesilmiş sayılacağı sorusu cevapsız kalmaktadır. Bu tablo karşısında,

tarhiyat öncesi uzlaşma sağlandığında tekerrür hükmü uygulanırsa,

bu durumda vergi idaresi kanuni idare ilkesine aykırı hareket etmiş

olacaktır. Anılan ilke, 1982 Anayasası md. 2’de belirtilen hukuk devle-

tinin gereklerinden biri olup, “idarenin teşkilatına ve faaliyetine kanu-

nun hakim olması” şeklinde tanımlanmaktadır.

Danıştay da söz ko-

nusu kavramla ilgili olarak benzer bir tanım yapmaktadır.

İdarenin

tesis edeceği işlem veya eyleminde yasal dayanak olmalı,

kişilerin

temel hak ve özgürlüklerini ilgilendiren ve yükümlülük altına sokan

durumlarda yasa açıkça yetki vermelidir.

Kesilecek vergi cezası için

tarhiyat öncesi uzlaşma sağlandıktan sonra, ikinci cezanın kesilmesi

durumunda tekerrür hükümlerinin uygulanması konusunda, kanun

idareye bir yetki vermemektedir.

Doktrinin belirttiği gibi uzlaşma durumunda cezanın kesilmiş

sayılabilmesi, ancak tarhiyat öncesi uzlaşma ve ceza kesmeye iliş-

kin hükümler arasındaki söz konusu uyumsuzluğun giderilmesi ile

mümkündür. Bu, Anayasa madde 73/3’te düzenlenen vergilerin yasal-

Dan. 4. D. 16.05.2016, 2014/4451E, 2016/2209K;

Erişim

Tarihi: 28.03.2017.

Metin Günday, İdare Hukuku, 10. Baskı, İmaj Yayınevi, Ankara, 2011, s. 42; Bahti-

yar Akyılmaz – Murat Sezginer – Cemil Kaya, Türk İdare Hukuku, Seçkin Yayın-

cılık, Ankara, 2009, s. 136.

Dan. 5.D, 21.05.2013, 2013/373E, 2013/4137K;

“İdarenin kanuniliği ilkesi, idarenin ve organlarının görev ve yetkilerinin hiçbir

duraksamaya yer vermeyecek şekilde, açık bir biçimde yasa ile düzenlenmesini

gerekli kılar.”

Erişim Tarihi: 19.10.2016.

Akyılmaz – Sezginer – Kaya, s. 136.

Şeref Gözübüyük – Turgut Tan, İdare Hukuku, Cilt I, 7. Bası, Turhan Kitabevi,

Ankara, 2010, s. 41.