

304
Hekimin Hizmetten Çekilme Hakkı
duyulan uzmanlığa sahip olmasına rağmen, tedavi için gerekli olan
tıbbi teçhizatın bulunmaması da mümkündür. Bu ihtimalde hekim
teşhis koyabilmekteyse de, tedaviyi uygulayamamaktadır. Bu durum-
da da hekim, tedavinin başarısızlıkla sonuçlanmasına yol açabilecek
yöntemlerden kaçınmalıdır.
Gerek hekimin uzmanlığa sahip olmaması gerekse tıbbi teçhiza-
tın yetersizliği mesleki sebepler kapsamında değerlendirilir ve hekime
hizmetten çekilme hakkı tanır. Başka bir deyişle standart tıp uygu-
lamasının gerek hekimin bilgi ve deneyim eksikliği gerek tıbbi teç-
hizatın eksikliği dolayısıyla yapılamayacak olması mesleki sebepler
kapsamında yer alır. Nitekim Hekimlik Meslek Etiği Kuralları’nın 25.
maddesinde de hekimin tıbbi bilgisini gerektiği gibi uygulayamayaca-
ğı durumların tamamı birer mesleki neden teşkil etmektedir.
Hekimin uygulamak istediği tedavinin hasta tarafından kabul
edilmemesi halinde de hizmetten çekilme hakkı kullanılabilir. Zira
Tıbbi Deontoloji Tüzüğü’nün 6. maddesinin 2. fıkrasında,
“tabip ve diş
tabibi, tatbik edeceği tedaviye tâyinde serbesttir”
şeklinde belirtildiği gibi
hekim, uygulayacağı tedaviyi seçme özgürlüğüne sahiptir. Dolayısıyla
hekimi uygulamak istemediği bir tedaviyi hastaya sunmaya zorlaya-
cak hukuki bir mekanizma bulunmamaktadır.
25
Ancak unutulmaması
gerekir ki hekimin bu hakkı kullanabilmesi için aynı hastalığı tedavi
etmek için birden fazla tedavi yönteminin hali hazırda uygulanabilir
olması ve her bir yöntemin de uzun zamandan beri uygulanması ve
tıp bilimi prensiplerine uygun olması gerekmektedir.
2. Şahsi Nedenler
Şahsi nedenlerin ne olduğuna ilişkin, Tüzükte herhangi bir açık-
lama bulunmamaktadır. Şahsi nedenler, içerisine pek çok meselenin
sığdırılması mümkün olan bir muğlaklık taşımanın yanı sıra kişiden
kişiye değişebilecek bir sübjektiviteyi de içermektedir. Hayata bakış
açıları, stres ve heyecan ölçüleri gibi pek çok noktada birbirleri ile
aynı olmayan hekimler için objektif bir şahsi sebepler tanımı yapmak
mümkün görünmemektedir.
Şahsi nedenler, oldukça geniş bir şekilde ele alınmaya elverişlidir.
25
Hakeri, Tıp Hukuku, s. 113.