

369
TBB Dergisi 2017 (131)
İbrahim ERTUĞRUL
AB
İlerleme Raporunda
‘‘ ....... Ayrıca, bazı sektorler veya is kategorileri
(ornegin, 50’den az işi calıstıran tarım isletmeleri), İ Kanununun kapsamı
dısında bırakılmıstır. Bu, muktesebata uygun degildir......İs Kanununun kap-
samı, halihazırda dısarıda bırakılmıs sektorleri ve isletmeleri icerecek sekilde
genisletilmelidir.....’’
; 2013 yılı AB
İlerleme Raporunda
ise
‘‘..... kıdem
tazminatından faydalanma konusu ozellikle isgucunun cogunun istihdam
edildigi kück isletmelerde karsılasılan ortak sorunlardır...’’
ifadelerine yer
verilmiştir.
SONUÇ
Yukarıda hukuki çerçevesini çizmeye çalıştığımız durumdan son-
ra hem İş Kanunu kapsamı dışında kalan kategoriler hem de belirli
süreli sözleşmeyle istihdam olunanlar için
lex posterior derogat legi prio-
ri
ilkesince kıdem tazminatına hak kazan
ılması müm
kündür diyebili-
riz. Ancak bir durum var ki,
iş hukukunun doğasında bulunan sosyal
olanla ekonomik
olan arasındaki hassas denge bizleri bu kesin hükmü
vermekte aceleci kılmamalı fakat sosyal korumanın genişletilmesinin
arzu edildiği hallerde böyle bir hukuki imkânın da mevcut olduğu-
nu unutturmamalıdır. Ne var ki, somut olaylarda işverenin ekonomik
hacmi gözetilerek işçi lehine yorumun benimsendiği takdirlerde bile
belirliliği yıpratma ve anomi yaratarak hukuk devleti ilkesine uy-
gun düşmeme tenakuzu kendini gösterebilecektir. Belirtilmelidir ki,
TİHEK’in 25. maddesinde yer alan ayrımcılık yasağının ihlali halin-
de verilebilecek idari para cezası bin Türk Lirasından on beş bin Türk
Lirasına kadar geniş bir aralıkta seyretmektedir. İşten ayrılan işçisine
kıdem tazminatını ödemeyen işveren, işçi tarafından kuruma
şikâyet
edildiği ve bir para cezasına mahkûm edildiği varsayımında,
işçisi-
ne ödemesi gereken kıdem tazminatı miktarı ile idari para cezasının
arasında alternatif maliyet değerlendirmesi yapmaya sevk olunacak-
tır. Bu açıdan bakıldığında Kanun
’un aksayan bir yönünü görmek
de mümkün olur. Bu takdirde en etkili çözüm İş Mahkemelerinin yo-
rum kurallarını işletmesi ve somut olayı taban alarak karar vermesi
gibi gözükmektedir. Nihayetinde yargıcın Anayasa’nın madde 90/5
hükmü uyarınca uluslararası sözleşmeleri ve hukuki yorum tekniği-
ni kullanması beklenecektir. Bu durumda Yargıtay tarafından içtihat
oluşturulmasına yol açmak mümkün olacaktır. Bu gelişmelerin sonu-
cunda ise kanun koyucunun İş Kanunu’nun kapsamını zamanla geniş-