

91
TBB Dergisi 2017 (131)
Güven SÜSLÜ
Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu bir iptal kararına
9
dayanan bir
diğer görüşe göre memur ve diğer kamu görevlilerinin disiplin ceza-
ları, Anayasa’nın 38. maddesinde belirlenen esaslara tabi olup kanun
koyucu disiplin suç ve cezaları konusunda 38. maddedeki ilkelere uy-
mak kaydıyla düzenleme yapmak yetkisini haizdir.
10
Son olarak disip-
lin cezalarının sadece meslek hayatına ilişkin yaptırımlar olarak de-
ğerlendirerek hafife alınmasının ve hukuka aykırı disiplin işlemleriyle
devlete duyulan saygınlık ve güvenin zedelenmesiyle toplum düzeni-
ne aykırı bir durumun gelişeceğini göz ardı etmenin doğru olmadığı,
disiplin mevzuatında idareye geniş takdir yetkisi tanıyan, pek çoğu
hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmayan disiplin suçu kategorisi bulun-
duğu, özellikle disiplin hukukunda kıyas ilkesini getiren torba hüküm
niteliğindeki kuralların adeta idareyi hukuka aykırı davranmaya teş-
vik ettiği, bu sebeple disiplin suç ve cezalarının da Anayasa’nın 38.
maddesi kapsamında değerlendirilmesinin gerektiği, kanun koyucu-
cezası bu özgürlüğün ortadan kaldırılması anlamına gelir ve Anayasa’nın 13. mad-
desi gereği mutlaka kanunla düzenlenmesi gerekir. s.684; Anayasa Mahkemesi’ne
göre ise aynı sonuca Anayasa’nın 38. maddesinden hareketle ulaşılabilir. Kanun-
suz suç ve ceza olmaz ilkesi gereği, bir hukuk devletinde ceza yaptırımına bağ-
lanan her eylemin tanımı yapılmalı, suçlar kesin bir biçimde ortaya konmalıdır.
Suçun tanımında içeriği çok geniş ve değişik şekillerde yorumlanmaya elverişli
kavramların kullanılması, disiplin cezalarının tatbikinde yorum ve değerlendir-
me farklılıklarından kaynaklanan eşitsizliklere, haksızlıklara yol açabilecek olup,
idareye çok geniş takdir yetkisi tanınmasına yol açmaktadır. AYM. 19.04.1988,
1987/16 E., 1988/8 K., R.G. 23.08.1988-19908; Oğuz Sancakdar, “İdari Cezaların
Yaptırımlar Teorisindeki Yeri ve Türk Hukukundaki Anayasal Temelleri”, İdari
Ceza Hukuku Sempozyumu, Seçkin Yayınevi, Ankara, 2009, s.83-84; Esin Örücü,
“Disiplin Cezaları, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu Sistemi”, İÜHFD, C.32,
S.2-4, 1966, s.797
9
AYM. 19.04.1988, 1987/16 E., 1988/8 K., Anılan kararda Mahkeme, Yönetimin, ya-
sal belirleme ve dayanak olmadan herhangi bir davranışın yaptırım gerektirdiğini
takdir edip kendi yetkisiyle bu konuda kural koyamayacağına, suç ve cezaların,
Anayasa’ya uygun olarak yasayla konulabileceğine, Yönetimin, kendiliğinden suç
ve ceza yaratamayacağına, bir disiplin cezası sayılacak meslekten geçici ve sürekli
uzaklaştırmada, hizmet içi programa uymama ya da başarılı olamama eylemleri
belirlenmişse de, “uymama”nın tanımının yapılmadığına, hangi eylemlerin “uy-
mama” sayılacağının açıklanmadığına, “hizmet içi eğitim programına uymamak”
gibi içeriği belirsiz bir eyleme yaptırım getirilerek Anayasa’nın 38. maddesinin
birinci fıkrasına aykırılık yaratılmakla kalınmadığına, cezalardan hangisinin han-
gi durumlarda verileceğini belirtmeyip yönetime çok geniş takdir yetkisi vererek
“Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak konunla konulur” şeklindeki
Anayasa’nın 38. maddesinin üçüncü fıkrasına da aykırılık yaratıldığına karar ver-
miştir.
10
Turan Yıldırım, Kamu Yararı ve Disiplin Cezalarının Affı,
Anayasa Yargısı Dergisi,
C.18, 2001, s.439