Previous Page  283 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 283 / 417 Next Page
Page Background

282

Türkiye’de Rekabet Mahkemelerinin Kurulması Çok Mu Uzak Bir İhtimal?

olan Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü’nden il-

gili görev ve yetkiler alınarak, idari ve mali özerklik tanınan bu kuru-

ma devredilmiştir. Buna karşın, RK kararlarının iptali için başvurulan

idari yargı ile rekabet ihlalinden doğan tazminat davalarının görüldü-

ğü adli yargı çatısı altındaki genel görevli mahkemelerden ayrı olarak,

uzmanlık mahkemesi niteliğinde bir “rekabet mahkemesi” oluşturul-

mamıştır. Rekabet mevzuatıyla hemen hemen aynı zaman dilimi içeri-

sinde yasalaşan fikri mülkiyet mevzuatının uygulanmasından doğan

davaların görüldüğü Fikri ve Sınaî Haklar Mahkemeleri örneğinin ak-

sine, rekabet mahkemeleri konusu kanun koyucunun gündemine hiç-

bir zaman girememiş, literatürde de yeterince tartışılmamıştır.

Türkiye’deki mevcut sistem, aslında birbirinden ayrı düşünüle-

meyecek ve birbiriyle yakından ilgili olan iptal davaları ile tazminat

davaları için iki ayrı yargı kolu öngörmektedir. Adli yargı-idari yargı

arasındaki bu iki başlılık ve davanın taraflarına göre farklı mahkeme-

lerin görevli olması sorunu dışında, bir de Yargıtay’ın içtihatları sonu-

cu tazminat davalarının akıbeti iptal davalarına bağlı hale gelmiştir.

Bu sorunlara bir çözüm bulabilmek amacıyla, iptal ve tazminat dava-

larının aynı yargı koluna dâhil mahkemelerde, bu bağlamda rekabet

mahkemelerinde görülmesi daha isabetli olacaktır. Rekabet mahke-

melerinin gerekli olup olmadığı kimilerine göre tartışılabilirse de fay-

dalı olacağı tartışmasızdır. AB’ye uyum sürecinde rekabet mevzuatı

yürürlüğe koymuş Türkiye, rekabetin gelişimine uzmanlık mahkeme-

lerinin kurulmasıyla katkıda bulunmalıdır. Türk yargı örgütüne aykı-

rılık oluşturmayacağı düşünülen rekabet mahkemeleri, gerek nispeten

genç bir hukuk dalı olan rekabet hukukunun gelişimine, gerekse bu

hukuk dalına ilişkin yargı makamları nezdinde uzmanlaşmanın sağ-

lanmasına katkıda bulunacaktır.

Ülkemizde rekabet hukukundan doğan davalar için ilk derece

mahkemesi derecesinde olmasa da yüksek mahkeme nezdinde ayrı

bir daire oluşturulmak suretiyle uzmanlık sağlanmaya çalışılmaktadır.

2005 yılında 13. Dairenin kurulmasının ardından Danıştay nezdinde,

iptal davalarıyla sınırlı olarak, uzmanlık bulunmaktadır. Ancak RK ka-

rarlarına karşı açılan iptal davaları Ankara İdare Mahkemelerinin her-

hangi bir dairesinin önüne gelebildiğinden ve Temmuz 2016 tarihinde

faaliyet geçen Ankara Bölge İdare Mahkemesi bünyesinde henüz reka-

bet hukukunda uzmanlaşma sağlanamadığından ilk derece ve istinaf