

239
TBB Dergisi 2017 (133)
Hakan PEKCANITEZ
ra, hukukî konularda bilirkişilik yapılmasının Yargıtay tarafından çok
fazla bozma sebebi yapılmaması sebebiyle, eski hâliyle uygulanmaya
devam etmiştir.
44
Bugün uygulamada en basit hukuk bilgisi ile çözüle-
bilecek konularda bilirkişiye başvurulmaktadır. Açıkça kanuna aykırı
davranılmakta ve bunun herhangi bir yaptırımı olmamaktadır.
Hukukî konularda bilirkişiye başvurulmasının en önemli nedeni
dava sayısının çok olması ise de uygulamada dava sayısına bakılma-
dan kolaylıkla hukukî konularda bilirkişiye başvurulmaktadır. Bunun
bir sebebi de
hâkimlerin uzman olmayışıdır. Tıpta sadece dahiliye
alanında onlarca anabilim dalı oluşmuş iken, hukukta gerek avukat-
lar ve gerekse hâkimler hiçbir uzmanlığa sahip olmadan mesleklerini
sürdürmektedirler. Yıllarca savcılık yapmış olan bir kişi, icra mahke-
mesine hâkim olabilmekte veya ağır ceza mahkemesi başkanı, asliye
ticaret mahkemesine hâkim olarak atanabilmektedir. Mahkemenin adı
uzmanlık gerektiren bir mahkeme olmasına karşılık, bu mahkemede
görev yapan hâkim uzman olmadığı için, bilmediği bir alanda ister
istemez bilirkişiye başvurmaktadır. İcra mahkemesi hâkimi en basit
sıra cetveli ile ilgili uyuşmazlık hakkında mutlaka bilirkişiye başvur-
maktadır. İcra mahkemesi hâkiminin başvurduğu bilirkişi icra memu-
ru dahi olabilmektedir. Keza asliye hukuk hâkimi sözleşmenin haklı
sebeple feshi için açılan davada feshin haklı olup olmadığını bilirkişiye
çözdürmektedir. Bilirkişiye başvurmak uygulamada bir uyuşmazlık
çözüm biçimi hâline gelmiştir. Taraflar arasındaki dilekçe değişimin-
den sonra; beşer dakikalık birkaç duruşmadan sonra dosya bilirkişi-
ye havale edilmekte ve gerçekte hiçbir tahkikat yapılmadan bilirkişi
raporuna dayanılarak karar verilmektedir. Bugün asliye ticaret mah-
kemelerinin bilirkişiye başvuru oranı yüzde seksenin üzerindedir. Bu
oran hiçbir Avrupa ülkesinde görülmemektedir. Şimdi bu ve bunun
gibi sorunlar çözülmeden sırf bir bilirkişilik kanunu ile tüm sorunlar
nasıl çözülecektir? Bizim yeni bir kanuna değil, mevcut kanunları uy-
gulayabilmeye ihtiyacımız bulunmaktadır.
44
Tanrıver de, Yargıtay’ın hukukî konularda bilirkişiye başvurulması hususundaki
esnek tutumunun hâkimleri bu hususta özendirdiğini ve teşvik ettiğini ifade et-
miştir. Tanrıver, bu sorunun çözümü için hukukî konularda bilirkişiye başvurul-
masının mutlak bir bozma sebebi olarak düzenlenmesini önermektedir. (S. Tanrı-
ver,, Medenî Yargıda Bilirkişilik, Ankara 2016, s. 44 (“Bilirkişilik”); Tanrıver, Usûl,
s. 891-892). Ayrıca bkz. B. Toraman, Yeni Bilirkişilik Kanunu,
MİHDER
2017/I, C.
13, S. 36, s. 58 (“Bilirkişilik Kanunu”). Karş. Görgün, s. 512.