Previous Page  521 / 685 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 521 / 685 Next Page
Page Background

520

Sınai Mülkiyet Kanunu ve Yargıtay Uygulamasında Marka Hukukunda Tazminat

suretiyle markayı taklit etmek

” ibaresinin kullanılmasıyla kanun koyucu-

nun taklit markayı bu şekilde tanımladığını savunmuştur.

4

İki maddede yer alan ilgili fiiller birbirinin benzeri olduğundan

ilk görüşe hak vermek gerekirse de, ilgili maddelerde kullanılan tabir-

ler birebir tekrar sayılmayacak kadar farklıdır. Kanaatimizce burada

bilinçsizce ya da unutularak yapılmış tekrardan ziyade kanun koyu-

cunun farklı bir maksat gözettiğini kabul etmek daha uygun olacaktır.

Benzer hükümlerin tekrar edilmesini, tescilsiz olsalar dahi tanın-

mışlık veya kullanma yolu ile ayırt edicilik kazanmış markaların ko-

runması amacına yoran görüş de eleştiriye açıktır. Zira birinci mad-

dede açıkça belirtildiği üzere, MarKHK’nın amacı, tescilli markaların

korunmasını sağlamaktır. Dolayısıyla m.62/b’de açıkça tescilli mar-

kadan bahsedilmemesi, bunun tescilsiz markaları kapsadığı anlamına

gelmeyecektir. Asıl olan tescilli koruma olduğuna göre, istisnai bir yol

olan tescilsiz korumanın kanunda açıkça yer alması gerekir.

Kanun koyucu markanın taklit edilmesini “

ayırt edilemeyecek kadar

benzerinin kullanılması

” olarak ifade etmiştir. Bu takdirde benzerlik (il-

tibas) ve taklide farklı anlamlar yüklendiğini kabul etmekle birlikte bu

ayrımın yerindeliği ve sonuçları hakkında yorum yapmak gerekir.

İltibas ve taklit marka kavramlarının ayrıştırılması, tecavüz son-

rası oluşan zararı tazmin etme noktasında önem taşır. Aslında tartış-

manın kaynağı, markaya tecavüz halinde maddi ve manevi tazmina-

tın MarKHK’da iki farklı yerde geçmiş olmasına rağmen, taklit marka

kavramının sadece tazminat başlıklı 64. maddede kullanılmasıdır.

Taklit ile iltibasın sınırlarını birbirinden ayırt etmek her zaman için

kolay olmayabilir. Aynı zamanda m. 9/1-a’da geçen “

tescilli bir marka

ile aynı veya benzer

” ibaresi, ayırt edilemeyecek kadar benzer olarak ifa-

de edilen taklit marka kavramını da içine almaktadır. Dolayısıyla m.

64-68 arasında düzenlenen marka hukukuna münhasır tazminat talep-

lerine ilişkin hükümlerde taklit kavramının kullanılmış olması, marka-

nın benzerini kullanmak yani iltibas suretiyle marka hakkına tecavüz

edilme halini de kapsamalıdır. Diğer bir deyişle markanın taklit edil-

mesini sadece ayırt edilemeyecek derecede benzer olma haline özgü-

4

Ünal Tekinalp, Fikri Mülkiyet Hukuku, İstanbul 2012, s.493-494; Yasaman/Ayoğ-

lu, s.1012.