Previous Page  524 / 685 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 524 / 685 Next Page
Page Background

523

TBB Dergisi 2017 (133)

Fatih AYDIN

2) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeye-

cek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.

3) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak

suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği

hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, da-

ğıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi

tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne

dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.

4) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz

genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.

Markaya tecavüz dolayısıyla oluşan zararın tazmini ise kanunun

beşinci kitabının birinci kısmı olan ortak hükümlerde(m. 146-m. 165)

düzenlenmiştir. Böylece sadece marka hakkı değil, sınai mülkiyet hak-

larından herhangi birine tecavüz edilmesi halinde mütecavizin ödeye-

ceği tazminat açısından bu maddelere bakılacaktır.

SMK m.149’da, sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi-

nin ileri sürebileceği talepler sıralanmıştır. Bu talepler arasında tecavü-

zün tespiti davası ile tecavüzün önlenmesi istemine de yer verilmiştir.

MarKHK’da marka hakkı tecavüze uğrayan şahsın mahkemeden talep

edebilecekleri arasında bu iki hak sayılmamıştı. Gerçi önceki dönemde

bu hakkı tanıyan bir imkân olmasa da fiilin tecavüz olup olmadığının

tespiti ve muhtemel tecavüzün önlenmesi talebini engelleyen bir hü-

küm de bulunmamaktaydı. Ayrıca diğer sınai mülkiyet hakları bakı-

mından bu davaların açılabileceği ilgili mevzuatlarda açıkça zikredil-

diğinden, doktrinde MarKHK’nın bundan bahsetmemesi yasaklama

iradesinden değil, kanun koyucunun ihmali olarak yorumlanmıştır.

8

Sınai mülkiyet kanunu ile bu durumun açıklığa kavuşturulmuştur.

b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya

hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk

tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali

bulunan herhangi bir işaretin kullanılması.

c) Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli

marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniy-

le markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek

veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir

sebep olmaksızın kullanılması.

8

Karan/Kılıç, s.493.