Previous Page  305 / 705 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 305 / 705 Next Page
Page Background

304

İstinafta Yeni Vakıa ve Delil İncelemesi

HMK.m.357/f.III uyarınca, yalnızca mücbir sebeple gösterilme-

sine olanak bulunmayan deliller istisna kapsamına alınmış olmakla

birlikte, madde gerekçesinde

34

tarafın geç göstermesinde herhangi bir

kusurunun bulunmadığı delillerin de istinaf incelemesi sırasında ince-

lenebileceği belirtilmiştir. Anlaşıldığı üzere, kanun koyucu genişletici

yorum yaparak tarafın kusuru olmaksızın gösteremediği deliller bakı-

mından da bir istisna tanımıştır. Bu bağlamda, doktrinde madde ge-

rekçesinde öngörülmüş olan “kusursuzluk” kavramı dikkate alınarak,

madde metnindeki “mücbir sebep” ifadesinin yerine ispat yükü ilgili

tarafın üzerinde olmak kaydıyla, “kusursuzluk” kriterinin getirilme-

sinin daha isabetli olacağı savunulmuştur.

35

Kanaatimizce de madde

metninde mücbir sebep kriterini ortaya koyup, madde gerekçesinde

mücbir sebebin yanı sıra kusursuzluk kavramına da değinilmesi yerin-

de olmamıştır. Mücbir sebebe nazaran daha geniş bir kavram olan ku-

sursuzluk kavramı, mücbir sebep hallerini de içinde barındırdığından,

madde metninde ilk derece yargılaması sırasında tarafların kusurları

olmaksızın gösterememiş oldukları delilleri istinaf incelemesi sırasın-

da gösterebileceklerine ilişkin bir düzenlemeye yer verilmesi yeterli

olacaktı; böylece medenî usûl hukukunda mücbir sebep kavramının

ne anlama geldiği, kapsamının ne olduğuna ilişkin tartışmaların yapıl-

masına da gerek kalmayacaktı.

Re’sen araştırma ilkesine tâbi davalarda ve işlerde ise, maddî ger-

çeğin aydınlatılmasının ön planda olması sebebiyle, hâkim dava mal-

zemesini kendiliğinden araştırıp yargılamaya dâhil etmekle yükümlü

olduğundan, yeni delil getirme yasağı söz konusu olmamaktadır.

36

Ta-

raflarca getirilme ilkesine tâbi olan davalarda da kamu düzeniyle ilgili

yılında tanzim edilmiş bulunan böyle bir belgenin mahallî noter ve tapu sicil da-

irelerinde mevcut olduğunu davacının bilmesine aklen ve mantıken de imkân

yoktur. Esasen doğrudan doğruya davacıyı alakadar etmeyen bu vekâletnamenin

adı geçen dairelerden daha önce elde edilmesine kanun hükümleri de cevaz

vermez. Binaenaleyh… olayda mücbir sebebin mevcudiyeti açık ve kesin şekil-

de ortaya çıkmış bulunmaktadır.” HGK, 26.06.1971, 1/695-416 (İKİD 1972/135,

s.948-951). Benzer kararlar için bkz.

1.HD

, 22.12.1960 (ABD, 1961/1,s.19-21);

7.HD,

23.09.1967,4969/787 (Üstündağ, s.914). Mücbir sebebin kapsamının dar olarak yo-

rumlanması gerektiği hususunda bkz. Albayrak, s. 203.

34

Pekcanıtez/Taş Korkmaz/Meriç, s. 349.

35

Şükrü Özdemir, İstinaf Mahkemeleri Uluslararası Toplantı, Tartışmalar, Ankara

7-8 Mart 2003, s.133; Akil, s. 316-dn:432; Meraklı Yayla, s.129.

36

Tutumlu, İstinaf Yargılaması, s.62; Tutumlu, Usul Hukuku Sorunları, s.33-34; Çift-

çi, 561; Kurtoğlu,s.175.