

620
Uluslararası Hukuk Açısından Fırat Kalkanı Harekâtının Meşruluğu Sorunu
saldırıları bertaraf edebilmesi için bunlara yönelik kuvvet kullanması
gerekmiştir. Dolayısıyla Harekât, bir devletin (Türkiye Cumhuriyeti),
başka bir devletin (Suriye Arap Cumhuriyeti) ülkesinde gerçekleştir-
diği kuvvet kullanma eylemidir.
Beşinci olarak,
Harekâtın hedefi, Suriye Arap Cumhuriyeti Dev-
leti, askeri güçleri ve toprak bütünlüğü değil, Türkiye Cumhuriyeti
Devleti’ne karşı saldırıda bulunan terörist gruplardır.
Altıncı olarak,
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Suriye Arap Cum-
huriyeti Devleti ülkesinde DAEŞ’e yönelik olarak gerçekleştirdiği
Harekâtın Suriye Arap Cumhuriyeti Devleti’nin açık ya da örtülü rıza-
sına dayandığını söylemek mümkün değildir. Tam aksine Suriye Arap
Cumhuriyeti Devleti’nin Harekâtı uluslararası hukuka aykırı bulduğu
yönünde beyanları bulunmaktadır.
Yedinci olarak,
bu durumda Harekâtın uluslararası hukuka uygun
olup olmadığının değerlendirilmesi yapılmalıdır. Bilindiği üzere ulus-
lararası hukuktaki en temel ilkelerden birisi, devletlerarasında
kuvvet
kullanma yasağı
dır. BM Şartı’na göre, devletlerin uluslararası ilişkile-
rinde gerek herhangi bir başka devletin toprak bütünlüğüne ya da
siyasal bağımsızlığa karşı, gerek BM’nin amaçları ile bağdaşmayacak
herhangi bir biçimde kuvvet kullanma tehdidine ya da kuvvet kulla-
nılmasına başvurmaktan kaçınmaları gerekmektedir (mad. 2/4). Ulus-
lararası hukukta kuvvet kullanmayı meşru kılan sınırlı sayıda gerekçe
bulunmaktadır:
i)
BM kararları çerçevesinde kuvvet kullanılması ve
ii)
meşru müdafaa hakkı.
123
Türkiye de, Harekâtı uluslararası hukuk açısından hem BM
Şartı’nın 51. maddesindeki meşru müdafaa hakkına, hem de BM Gü-
123
Başka bir devletin ülkesinde kuvvet kullanma yetkisi konusunda, “davetle mü-
dahale” de gündeme getirilmektedir. Elbette davetle müdahale durumunda,
davet eden devletin ülkesinde, davet kapsamı çerçevesinde kuvvet kullanılması
mümkündür. Ancak kuvvet kullanma yasağının istisnası kabul edilen BM karar-
ları çerçevesinde kuvvet kullanılması ve meşru müdafaa hakkı, ülkesinde kuv-
vet kullanılan devletin rızası hilafına kuvvet kullanılması durumlarıdır. Davetle
müdahale sonucu kuvvet kullanılması durumunda ise söz konusu devletin bu
konudaki rızası mevcuttur. Bu durum gözden kaçırılmamalıdır. Suriye’nin Fırat
Kalkanı Harekâtına daveti ya da rızası bulunmadığı için davetle müdahaleden
söz edilemeyecektir. Davetle müdahale hakkında bkz. Abdullah Tunç, Uluslara-
rası Hukukta Davetle Müdahale, Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü, Ankara, 2015