

625
TBB Dergisi 2018 (134)
Süleyman Sırrı TERZİOĞLU
Davasında (Nikaragua Davası),
135
müşterek meşru müdafaa hakkı için,
silahlı saldırının varlığı ve silahlı saldırıya uğrayan devletin başka
bir devletten yardım istemesi şartları aramıştır. Dolayısıyla müşterek
meşru müdafaa hakkında, bu hak, diğer
devletlerle
birlikte kullanılır ve
saldırıya uğrayan devletin bunu ilan edip yardım istemesi gerekmek-
tedir.
136
BM Şartı’nın 51. maddesine göre, üyelerin meşru müdafaa hak-
kını kullanırken aldıkları önlemleri hemen Güvenlik Konseyi’ne bil-
dirmeleri gerekmektedir. Bildiğimiz kadarı ile Türkiye, Fırat Kalkanı
Harekâtına başladığında bunu resmî olarak BM Güvenlik Konseyi’ne
bildirmemiştir. Güvenlik Konseyine bildirim yapılmaması, meşru mü-
dafaa hakkını ortadan kaldıran bir durum değildir. Nitekim Ulusla-
rarası Adalet Divanı,
Nikaragua Davasında,
137
bildirim yükümlülüğü-
nün usule ilişkin bir yükümlülük olduğunu ifade etmiştir. Türkiye’nin
daha önce Kuzey Irak’ta yaptığı sınır ötesi operasyonlarda da, BM
Güvenlik Konseyi’ne bildirim şartına uyulmadığı görülmektedir.
138
Bununla birlikte yukarıda da ifade edildiği gibi Türkiye, Harekâtla il-
gili olmasa da 20 Temmuz 2015 tarihinde DAEŞ tarafından gerçekleş-
tirilen Suruç saldırısından sonra 24 Temmuz 2015 tarihinde, BM Gü-
venlik Konseyi üyelerine ve BM Genel Sekreteri’ne
“Belli ki, Suriye’deki
rejim, Suriye kaynaklı ve Türkiye’nin ve halkının güvenliğini tehlikeye atan
bu tehditleri önlemekte ne yeterli ne de isteklidir. BM Sözleşmesi’nin 51’inci
maddesi çerçevesinde, tek başına ya da kolektif şekilde kendini savunmak,
uluslararası hukuka göre doğal hakkımızdır. Buna dayanarak, Türkiye, Küre-
sel Koalisyon’un üyeleriyle koordinasyon içinde hareket etmek de dâhil olmak
üzere, Suriye’deki DAEŞ’e karşı kendi vatandaşlarını ve topraklarını koru-
mak ve terör tehdidine karşı koymak için gerekli ve orantılı askeri hamleleri
başlatmıştır...”
ifadelerini içeren bir mektup göndermiştir.
139
Bu mektup
göz önünde bulundurulduğunda, aslında Türkiye’nin DAEŞ saldırıla-
rına karşı meşru müdafaa hakkını, Harekâttan daha önce kullanmaya
135
Military and Paramilitary Activities in and against Nicaragua (Nicaragua v. Uni-
ted States of America), Merits, Judgment, ICJ Reports 1986, para. 211, 232
136
Funda Keskin, Uluslararası Hukukta Kuvvet Kullanma: Savaş, Karışma ve Birleş-
miş Milletler, Mülkiyeliler Birliği Vakfı Yayınları, Ankara, 1998, s. 59
137
para. 200
138
Hancılar, s. 111 vd.
139
http://www.haberturk.com/gundem/haber/1157613-turkiye-cumhuriyeti-hukumetinden-bmye-tarihi-daes-mektubu (E.T. 24.07.2017)