

481
TBB Dergisi 2017 (özel sayı)
Fatma Süzgün ŞAHİN
olduğu ve genelleme yapamayacağı değildir. Araştırma, analiz ve te-
orilerinin tümü, kaçınılmaz olarak araştırmacının/teorisyenin maddi
deneyimlerine dayanmaktadır. Sosyal bilimlerin anahtar sorunu, “öz-
neler arasılığı”
16
nasıl kavrayacağıdır. Ontolojik ayrılığa karşın ortak
deneyimleri konuşmak, başkalarında kendimizi tanımak ve onların
kendini bizde tanıması gibi “paylaşılan deneyimler” varsayılabilir.
17
Feminist teorinin, tek bir metodolojisi yoktur. “Feminist” olarak
nitelenen belirli özelliklere sahip metotları vardır. Bunlardan ilki,
fe-
minist mülakat metodu
dur. Feminist araştırmacılar, mülakat araştır-
masını sosyal reform amaçları için kullanmışlardır. Sosyal araştırma
projesinde, bir kadının anlaşılabilmesi için, bir kadın tarafından müla-
kat edilmesi zorunlu olabilmektedir. Kadın kadına konuşma, kadınlı
erkekli konuşmalardan daha farklı olmaktadır. Birçok feminist araştır-
macıya göre, kadınların yaptığı işleri gösteren kategorileri kullanmak,
erkek aktivitelerini gösteren kategorileri veya sosyal bilimlerden elde
edilen terimleri kullanmaktan daha önemlidir. Kadınlarla mülakat ya-
pan feminist araştırmacılar, tipik toplumun veya akademik söylevlerin
parçası olmayan, yani “adsız olan” konuları tartışmışlardır. “İhtimam
etiğini”
18
bir kadından dinlemek, diğer kadının fikirlerini geliştirmesi-
16
1) Genel olarak, toplumsal ilişkilerin karşılıklı kurulabilmesi; insanların bilgi ya
da yaşama dünyalarında deneyimledikleriyle ilgili olarak, mutlak bir nesnellik
iddiasında bulunamasalar bile, mutabakata erişebilecekleri durum. 2) Salt öznel
olmak, tek kişiye özgü bulunmak yerine, çok sayıda özneye ortak olma, birçok
özne tarafından doğrulanma durumu; bir önermenin, hipotezin doğruluğuyla il-
gili olarak genel bir uzlaşmanın söz konusu olması. Buna göre, başka insanlara
mecazlar ve analojiler olmadan harfi harfine ve gerçekten anlaşılan sözcüklerle
iletilen düşünce içeriği olarak bilimsel bilgi, doğruluk ve yanlışlığına, kendisini
uygun koşullar içinde bulan herkesin karar verebileceği iddialardan oluştuğu
için, özel ya da öznel bir bilgi değil de, özneler arası geçerli bir bilgi olmak duru-
mundadır. Bkz: Cevizci, a.g.e., s. 670.
17
Liz Stanley/Sue Wise, “Feminist Araştırma Sürecinde Metot Metodoloji ve Episte-
moloji”, Kadın Araştırmalarında Yöntem, Der. Serpil Çakır/Necla Akgökçe, , Sel
Yayıncılık, 1995, İstanbul, s. 69 – 70.
18
“Kadın ihtimamı” görüşü hem pratik hem de kişiler arası seviyede yeni bir fikir
olarak karşımıza çıkmamaktadır. Gilligan’ın kadın ve erkeğin ahlaki gelişimine
dair feminizm içinde dönüm noktası olan çalışması, kadınların dünyayı nasıl gör-
düğünü ve ahlaki ikilemleri nasıl çözdüğünü anlamada en önemli özelliğin “ih-
timam” olduğunu ortaya koymuştur. Gilligan’ın araştırma konuları, kadınların
hikâyelerinde öncelikle “kim incitir?” sorusunun ve zarardan diğerlerini koruma
sorununun büyüklüğünü ortaya koymuştur. Benzer olarak bu tema araştırma ko-
nularının refahıyla bağlantı kurarak araştırmayı tanımlamaya çalışan birçok fe-
minist akademisyenlerin yazılarından da çıkarılır. Bkz: Mary Margaret Fonow;
Judith A Cook. “Back to the Future”, in: Beyond Methodology, Indiana University