

486
Feminist Hukuk Teorisinde Metodoloji
doğa bilimi olmadığı kesindir, ama sosyal bilim olduğunu iddia etmek
de kolay değildir. Hukuka özgü bir metodolojinin olup olmadığı ko-
nusunda tahmin edileceği gibi ikili bir tartışma sürdürülmektedir. As-
lında iki hukukçunun olduğu yerde üç görüş vardır ve karma görüşü
benimseyen bir grup hukukçu daima bulunacaktır, ama burada karma
görüşü benimseyenleri ayrıca belirtmeye gerek yoktur. Bir uçta, huku-
kun kendine has bir metodolojisi olmadığını savunanlar diğer yanda
ise hukukun kendine has bir metodolojisini savunanlar yer almakta-
dır. Hangi görüş benimsenirse benimsensin, hukuki yargıların keyfi,
ilkesiz ve gerekçesiz olamayacağı kabul edilir. İster hukuka özgü ister-
se diğer disiplinlerden alınmış olsunlar, metotlar, metodolojik bir yak-
laşım içerisinde doğru hukuki yargıları üretmek için kurgulanırlar.
33
Hukuk teorisinde feminist metotlar söz konusu olduğunda akla
gelen başlıca sorular şunlardır: Hangi durumda hukuki metot “femi-
nist” olarak algılanmaktadır? Feminist hukukçuların paylaştığı belirli
metotlar var mıdır? Eğer varsa, bunlar nelerdir? Ve feminist pratikteki
önemleri nelerdir? Başka bir ifadeyle, “feminist hukuk yaratmak” ile
ifade edilen nedir?
34
Bu sorulara bir çırpıda yanıt vermek ise mümkün
değildir. Çünkü feminist bir hukuk metodolojisi yaratma süreci halen
devam etmektedir.
35
Hukukta, feminist metotların gelişmesinde etkili olan sosyal bilim
kullarından önemli bir tanesi, Frankfurt Okulu olarak da anılan, eleş-
tirel teoridir. Egemen sistemin içinde üretilen ve yeniden üretimleri
yapılan sosyal konular, tartışmalar ve zıtlıklar bu okulun inceleme ala-
nını oluşturmuşlardır. Ayrıca, tarafsız, önyargısız bakış açıları düşün-
cesini reddetmektedirler. Bilginin toplum tarafından oluşturulduğu,
sosyal gerçekliğin bireysel anlamının hem sosyal koşullardan hem de
tarihi koşullardan etkilendiği düşüncesini savunmaktadırlar. Eleşti-
rel yaklaşım, sosyal araştırmada pozitivist bilimselliği reddetmekte-
dir. Eleştirellik olumsuz yargıdan fazlası anlamına gelmektedir; insan
özgürlüğünü sınırlayan inanç biçimlerinin mevcudiyetinden, ortaya
33
Uzun, a.g.e., s. 32.
34
Katharine T. Bartlett, “Feminist Legal Methods”, in: Feminist Legal Theory, edited
by, D. Kelly Weisberg, Temple Unıversıty Pres, 1993, Philadephia, s.550.
35
D. Kelly Weisberg, Feminist Legal Theory, Temple Unıversıty Pres, 1993, Phila-
dephia s.531