

81
TBB Dergisi 2017 (özel sayı)
Fahri Gökçen TANER
kabul gören hâkim görüş ise, 6545 sayılı Kanun öncesi dahi çocuklara
karşı cinsel taciz suçunun da işlenebileceği yönündeydi.
53
Kanımızca 6545 sayılı Kanun’la, cinsel taciz suçunun çocuklara
karşı işlenmesi bir ağırlaştırıcı neden haline getirilerek bu tartışma
sona erdirilmiştir. Zira aksi görüşte olan yazarların önemli bir kısmı,
cinsel tacizde bu şekilde bir ağırlaştırıcı neden olmamasını, görüşleri-
ne dayanak olarak göstermekteydiler. Nitekim bu değişiklik sonrası,
bazı yazarlar önceki görüşlerini değiştirmiş ve bunu ifade etmişler-
dir.
54
Fakat yine de kanunilik ilkesi karşısında, değişiklik öncesinde
dahi ortada açık bir suç tanımı olmaksızın bir kişinin daha ağır bir suç-
tan sorumlu tutulması kanımızca kabul edilebilir değildi.
Öğretide 6545 sayılı Kanun sonrasında ortaya çıkan bir diğer so-
run, çocuklara karşı işlenen cinsel taciz suçunun şikâyete bağlı olup ol-
madığı olmuştur. Öğretide bir görüş, suçun çocuğa karşı işlenmesinin
de nitelikli hal olduğu düşüncesiyle, re’sen kovuşturulacağını ileri sür-
mektedir.
55
Karşıt görüş ise çocuğa ilişkin düzenlemenin ilk fıkrada ya-
pılmasından ve lafzından hareketle; yalnızca cezayı artırdığı, şikâyet
konusunda ayrıksı bir yaklaşım getirmediği ve suçun çocuklara karşı
işlenmesi halinde de, şikâyete bağlı olduğu yönündedir.
56
Biz ikin-
ci görüşe katılıyoruz, dolayısıyla tüm mağdurlar bakımından suçun
şikâyete bağlı olduğu düşüncesindeyiz. Nitelikli hallerin şikâyete bağ-
lı olmadığı şeklindeki yaklaşım doğrudur. Ancak bu değerlendirme,
nitelikli hallerin ayrı ve şikâyete ilişkin düzenlemeyle hiçbir bağının
olmadığı durumlar için geçerlidir. Oysa cinsel tacize ilişkin düzenleme
yapılırken, suçun çocuğa karşı işlenmesi hipotezi ikinci fıkrada nitelik-
li haller arasında değil, ilk fıkrada tek bir cümle halinde düzenlenmiş-
tir. TCK’nın yapısında, suçun nitelikli halleri genellikle basit şeklinden
ayrı fıkralarda hatta bazen ayrı maddelerde düzenlenmektedir. Aynı
fıkrada biri şikâyete bağlı, diğeri olmayan iki hipotez varsa bunların
53
Konuya ilişkin ayrıntılı bilgi için bkz. Fahri Gökçen Taner, Türk Ceza Hukukunda
Cinsel Özgürlüğe Karşı Suçlar, Ankara 2013, s. 286 ve 287.
54
Koca-Üzülmez, s. 313 ve 335; Özbek-Kanbur-Doğan-Bacaksız-Tepe, 7. Baskı, s.
377.
55
Koca-Üzülmez, s. 340; Tezcan-Erdem-Önok, 12. Baskı, s. 419; Artuk-Gökcen-Yeni-
dünya, s. 333.
56
Özbek-Kanbur-Doğan-Bacaksız-Tepe, 7. Baskı, s. 385. Yokuş Sevük, “6545 Sayılı
Kanun”, s. 141. Ancak Yokuş Sevük düzenlemenin yerinde olmadığı düşüncesin-
dedir.