

TBB Dergisi 2011 (96)
Mustafa ÇAĞATAY
115
sayılı Yasa ile Medeni Kanun öncesi mevcut vakıflar, mazbut, mülhak ve ce
maat vakıfları olarak tasnif edilmiştir.”
denilmek suretiyle, 1949 tarihinde
yapılan yasal değişiklikle cemaat vakıflarının mülhak vakıf statüsün-
den çıkarıldığı ifade edilmiştir.
Her ne kadar Anayasa Mahkemesinin 27.12.2002 günlü, E.
2002/146, K. 2002/201 sayılı kararında da cemaat vakıfları,
“Türkiye’de
ki müslüman olmayan Türk uyruklu cemaatlere ait olup, Lozan Barış Ant
laşması ile koruma altına alınan ve 2762 sayılı Vakıflar Kanunu kapsamında
bulunan mülhak vakıf niteliğindeki tüzelkişiler”
olarak tarif edilmiş
68
ise
de bu tanımlamada cemaat vakıflarının mülhak vakıf statüsünde oldu-
ğuna ilişkin değerlendirmenin, 1949 değişikliğinden önceki durumu
ifade ettiği tarafımızca değerlendirilmektedir.
Nitekim Anayasa Mahkemesi de 17.6.2010 günlü, E. 2008/22, K.
2010/82 sayılı kararında önceki nitelendirmesinden vazgeçerek, 1949
yılında yapılan yasal değişiklik sonucunda cemaat vakıflarının mül-
hak vakıf statüsünden çıkarıldığını ifade etmiştir
69
.
20.2.2008 günlü 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun 3. maddesinde
cemaat vakıfları,
“Vakfiyeleri olup olmadığına bakılmaksızın 2762 sayılı
Vakıflar Kanunu gereğince tüzel kişilik kazanmış, mensupları Türkiye Cum
huriyeti vatandaşı olan Türkiye’deki gayrimüslim cemaatlere ait vakıflar”
olarak tanımlanmıştır.
MK hükümlerine göre kurulan vakıfların kuruluşu vakıf senedine
dayanmakta iken, cemaat vakıflarının çoğunluğunun vakıf senedi bu-
lunmamaktadır. Cemaat vakıflarının kuruluşlarının büyük çoğunluğu
Osmanlı padişahlardan aldıkları fermanlara dayanmaktadır.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde 1815 yılında çıkarılan ve çö-
zülme dönemlerine kadar uzun yıllar boyunca uygulanan fetva uya-
rınca, gayrimüslimlere kilise ve manastır inşa ettirmek veya bunların
bakım ve onarımlarının yapılarak yeniden ihyalarını sağlamak üzere
vakıf kurmalarına izin verilmemiş, kilise ve manastır yoksullarına
yardım yapılmak amacıyla kurulacak vakıfların malvarlığının ise yal-
nızca para olmasına izin verilmiş, ancak 18. yüzyıldan itibaren iç ve
68
AMKD, C. 39/1, s. 318.
69
Anayasa Mahkemesinin kararının tam metni için bkz. 11.01.2011 tarih ve 27812
sayılı Resmi Gazete.