

TBB Dergisi 2011 (96)
Mustafa ÇAĞATAY
113
Cemaat vakfı,
“Vakfiyeleri olup olmadığına bakılmaksızın 2762 sayılı
Vakıflar Kanunu gereğince tüzel kişilik kazanmış, mensupları Türkiye Cum
huriyeti vatandaşı olan Türkiye’deki gayrimüslim cemaatlere ait vakıflar”
,
Esnaf vakfı,
“2762 sayılı Vakıflar Kanununun yürürlüğünden önce ku
rulmuş ve esnafın seçtiği yönetim kurulu tarafından yönetilen vakıflar”
,
Yeni vakıf,
“Mülga 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi ile 4721 sayılı
Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre kurulan vakıflar”
olarak tanımlanmıştır.
Görüldüğü üzere, 5737 sayılı Yasa, yürürlükten kalkan 2762 sayılı
Yasa’daki mazbut – mülhak – cemaat ve esnaf vakıfları şeklindeki üçlü
ayırım yerine vakıfları beşli bir ayırıma tutmuştur. Yasa’nın 1. madde-
sinde esnaf vakıfları, mülhak vakıflardan ayrı olarak tanımlanmasına
karşın, 6. maddenin dördüncü fıkrasında bu vakıflara mülhak vakıfla-
ra ilişkin hükümlerin uygulanacağı ifade edilmiştir.
5737 sayılı yeni Vakıflar Kanunu’nun önceki Kanun’dan bir diğer
önemli farkı da; yeni Yasa’nın MK’un yürürlüğe girmesinden sonra
kurulmuş olan ve MK hükümlerine tabi olan “yeni vakıflar” hakkında
bir takım hükümler öngörmesidir.
2.3. CEMAAT VAKIFLARININ HUKUKSAL STATÜSÜ
Cemaat vakıflarını, 1926 yılından önce kurulmuş olan, Türkiye’de
yaşayan Türk vatandaşı gayrimüslim cemaatlere ait olan, cemaat ta-
rafından ve cemaat arasından seçilen kişi ya da heyetlerce yönetilen,
tüzel kişiliği olan ve bu nedenle de tüzel kişilerin bütün hak ve borçla-
rına sahip olan ve Vakıflar Kanunu hükümlerine tabi bulunan vakıflar
şeklinde tanımlamak mümkündür
65
.
Cumhuriyetin ilânından sonra yurdumuzda mevcut vakıflarımızı
ciddi bir düzen ve esasa bağlamak için 1935 yılında yürürlüğe giren
2762 sayılı Vakıflar Kanunu ilk defa olarak cemaatlere mahsus vakıflar
adı altında bu vakıfları da kontrol ve murakabesi altına almak yoluna
gitmiş ve bunlar, mülhak vakıflar statüsüne tabi tutulmuştur.
65
İmamoğlu, a.g.e., s. 49.