Background Image
Previous Page  208 / 521 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 208 / 521 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2011 (96)

Ali YEŞİLIRMAK

207

Bu karar uygulamamızda ve doktrinde pek az yer bulan ve tartışı-

lan şu soruları akla getirmektedir:

a) Tahkim anlaşmasının varlığına rağmen ilamsız icra takibi yapıla-

bilir mi?

b) İlamsız icra takibi yapılabilirse takibe itiraz üzerine itirazın kaldı-

rılması veya itirazın iptali hangi mercide istenecektir: Hakemde

mi mahkemede mi? Bu durumda hakem, icra inkâr tazminatına

hükmedebilir mi?

A. Tahkim Anlaşmasına Rağmen Genel Haciz Yoluyla Takip

Yapılabilir mi?

İİK’na göre, para ve teminat alacaklarına ilişkin olarak genel haciz

yoluyla icra takibi yapılabilir. Uyuşmazlığın tahkimde (veya hakem-

de) çözüleceği kararlaştırılmış olması halinde para ve teminat alacağı

için genel haciz yoluyla icra takibi yapılabilir mi? Bu sorunun cevabı

ne İİK’nda ne de konuyla ilgili olabilecek HUMK, HMK ve MTK’nda

mevcuttur.

I. Tahkim Anlaşmasının Hükmü

Tahkim anlaşmasının hükmü (etkisi), bu anlaşma kapsamına gi-

ren bir uyuşmazlığa ilişkin cebri icraya (veya mahkemeye) başvurul-

duğunda önem arz edeceğinden öncelikle bu husus açıklanmalıdır.

Tahkim anlaşmasının hükmüne ilişkin olarak beş ayrı düzenleme dik-

kate alınmalıdır.

Tahkim anlaşmasının hükmü (etkisi) ile ilgili olarak HUMK 519.

maddesi şu düzenlemeyi getirmektedir:

Bir nizaın hakemler vasıtasiyle halledilip edilemeyeceği hususunda te­

vellüt eden ihtilâflar mahkemece, seri usulü muhakeme ile hallolunur

.”

Bu hükme göre, HUMK kapsamına giren uyuşmazlıklarda, yani

iç tahkimde

2

; uyuşmazlığın hakemde çözülüp çözülemeyeceği hususu

ihtilaf konusu ise, bu ihtilaf hakkında mahkeme karar verir. Tahkim

anlaşmasının varlığına rağmen uyuşmazlığın çözümü için mahke-

mede dava açılmış ise, tahkim itirazında bulunmak gerekir. Bu itiraz

2

Yani tahkim yeri Türkiye olup HUMK’na göre yürütülen tahkim.