Background Image
Previous Page  232 / 521 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 232 / 521 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2011 (96)

Halide Gökçe TÜRKOĞLU

231

A-

Humanitas Kavramı

Roma hukukunda

humanitas

ile

maiestas populi Romani

arasındaki

bağlantıyı açıklayabilmek için, ilk olarak, Roma’ya has bir kavram olan

humanitas

kavramı üzerinde durulması gerekir. Esas olarak hümanizm,

insan sevgisi anlamına gelen

humanitas,

bunun yanısıra, insanlara eği-

tim ve öğretimle verilen kültür ve bilgi ve toplum içinde doğru şekilde

hareket edebilme yetisi anlamında da kullanılmıştır. Yani başkalarına,

insan ırkından gelen herhangi bir kişiye ya da gruba zarar verecek şe-

kilde davranmaktan kaçınma,

humanitas

ile açıklanmaktadır. Kişiliğin

özel bir değeri ve önemi vardır, bu yüzden de, insanların kendilerini

geliştirme, eğitme yükümlülüğü söz konusudur. Tüm insanlar da bu

özel değer var olduğundan, her insanın diğerinin kişiliğine saygı gös-

termesi, başkalarına destek olması gerekir. Bu bilinçte olan ve buna

göre davrananlar birer

humanus

’dur.

5

Roma’lıların insan doğasının

sınırları hakkında kesin tanımlamaları vardı. Buna göre,

humanitas

in-

san ırkına has bir niteliktir ve kapsamı, insan ırkının özelliklerine göre

mümkün olabilecek şekilde ayarlanmalıdır. Roma’lılar asla, imkansıza

ulaşmayı hedeflememişlerdi.

6

Bu çalışmada öncelikle,

humanitas

’ın

in-

sanın içinden gelen vahşiliği, eğitimle azaltılabileceği, bastırılabileceği

inancı üzerinde durulacaktır.

Humanitas

, tüm insanların eğitilirek,

“iyi

insan”

haline gelebileceğini savunduğundan, herkese iyi davranılması

ve insanların yalnızca insan olmalarından dolayı çeşitli haklara sahip

olduklarını kabul etmekteydi.

7

5

Ayrıntılı bilgi için bkz. Fritz Schulz,

Prinzipien des Römischen Rechts

, Transl.

by Marguerite Wolff, Oxford 1936, Çev, Diler Tamer Güven,

“Humanitas”

,

Argumentum

, Yıl 3, S. 30, Ocak 1993, s. 514-520.

6

Humanitas

ile bağlantılı farklı kavramların da Roma’lılar tarafından kullanıldığı

bilinmektedir. Bunlardan en önemlileri,

clementia

,

aequitas

,

lenitas

,

manstuetudo,

moderatio, indulgentia, iustitia, fides

ve

pietas

’tır.

liberalitas

, muhtaçları;

humanitas

,

şanssızları ve

clementia

da, belirsiz durumdaki korumak için getirilmiştir.

Bundan da anlaşıldığı üzere,

liberalitas

, zor durumda olan, fakir, zayıf kişilerin

korunmasını hedeflediği için, aslında

humanitas

ve insan hakları kavramı ile

yakından bağlantılıdır. Belirsiz durum ile kastedilen ise, kendilerine hangi cezanın

verileceği daha tam olarak kesinleşmemiş ve haklarında yumuşak cezaların

uygulanmasını umut eden kişilerin durumudur. Val.Max.5.1.pr. İnsanın insana

yaptıklarına baktığımız zaman, doğal afetlerin, hastalıkların ve yoksulluğun

çok masum kaldığını görmekteyiz. Chester Starr,

Civilization and the Caesars: The

Intellectual Revolution in the Roman Empire

, Cornell Unv. Press, New York 1965, s.

73 vd.

7

Doğal hukuktan önce, herhangi bir yerleşik düzen yoktu. Fakat insanoğlu

eğitilebilir nitelikte idi ve bilge insanlar, insanoğlunu vahşilikten adalete taşıdılar.