

Roma Hukukunda
Humanitas
ile Maiestas Populi
Romanı Arasındaki Bağlantı
234
de kişilik var olmamıştır. Bireye kişilik tanınabilmesi, belli bir kültü-
rel gelişimin tamamlanmış olmasına bağlıdır. O halde Prometheus’un
sevdiği, insanlık neslinin ateş ve umutla elde edebilecekleri ve olabi-
lecekleridir. Bu yüzden
philantropos
’un daha başka anlamları da bu-
lunmakla birlikte,
10
esas olarak medeniyetin anahtarı olduğu düşü-
nülmektedir.
11
Eski Yunan’da,
philantropia
ile
demotikos
arasında yakın bir bağlan-
tı olduğu görülmektedir.
Demotikos
, yani demokrasi insan haklarının
elde edilmesi ve güvence altında kalması için en elverişli ortam olarak
görülmüştür.
12
Bu dönemde, şehir kanunları ile, kanunlar iki gruba
ayrılmıştır: a- Vatandaşların özel ilişkileri, işlerini düzenleyen kanun-
lar ve b- Vatandaşların devletle olan ilişkilerini düzenleyen kanunlar.
Özel hukuk kurallarının hoşgörülü ve merhametli olarak düzenlen-
mesi ve
philantropia
’yi gözetmesi doğru olacaktır. Oysa kamu hukuku
kurallarının daha katı ve sert olması işin niteliği gereğidir. Yunan dü-
şünürleri Yunanlıların düşmanlarına insanca davranmaları gerektiği
sonucuna ulaşmışlardır. Ancak bunun ne oranda uygulamaya geçtiği
ise tartışmalıdır.
13
10
Philanthropia
, üstün asta gösterdiği sevgi ve koruma anlamında kullandığı gibi,
eş konumdakiler arasındaki ilişkilerde de kullanılır. Örneğin Tanrı’nın insanlar
üzerindeki ya da kralların halkları üzerindeki hakimiyetini bu kavram ile
açıklamak mümkün olduğu gibi, iki arkadaşın arasında da, bu kavramla bağlantılı
bir ilişki söz konusu olabilir. Diod. II 60.2, 61.4, 72.4. Dostluk ve misafirperverlik
de bu kavramın kapsamına girmektedir. Thomas Wiedemann,
Greek and Roman
Slavery
, Routledge, London 1981, s. 51.
11
Yunanlılar
“insanlık sevgisi”
ni bir ideal olarak kabul etmişlerdir. Bu idealin amacı
da, mükemmele (
arete
)- insan bedeninin, ruhunun ve aklının tam anlamıyla
gelişimine ulaşmaktır. Plato Akademisi,
philantropia
’yı, insanlık sevgisinden
kaynaklanan terbiye edilmiş alışkanlıklar olarak tanımlamıştır. Eski Yunan’da,
insan neslini korumaya yönelik hediyeler, Zeus’un zorbalığına karşı isyanın
da temsilcileri olarak görüldüğünden,
philantropos
aynı zamanda, özgürlük ve
demokrasinin de, anahtarı olarak kullanılmıştır. Hem Socrates, hem de Atina
Kanunları,
philantropos
’u, insanların kendi kendilerini idare edebilme fikrini
açıklarlarken kullanmışlardır. Mosses Finley,
Ancient Slavery and Modern Ideology
,
The Viking Press, New York 1983, s. 77 vd.
12
Demosthenes,
philantropia
ile demokrasi arasındaki bağlantıyı vurgulamıştır.
Kanun koyucunun elindeki yetkiler, saldırgan, ezicici ve oligarşik nitelikte
olmamalıdır. Demos. Mem. 1.2.58-60. Bu yüzden, Atina’da, rehin gösterilmesi
şartıyla kamu borçlarının hürriyeti kısıtlamaması, borçluların özgür kalmaya
devam etmeleri, esas olarak devletin zararına olmakla birlikte, hukukun temel
haklara saygı duyan yaklaşımı çerçevesinde kabul görmüştür. Dem. 18.112, 21.43,
24.156. Finley, s. 79.
13
Aynı husus kölelere karşı olan tutum için de geçerli idi. Eski Yunanlılar da,