

İdari İşlemde Başvuru Yollarının Gösterilmesi Yükümlülüğü
312
Bu durum ise, Anayasanın 40 ıncı maddesinin ikinci fıkrasına iliş-
kin gerekçesinde de belirtildiği gibi, 2576 sayılı Bölge İdare Mahke-
meleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Gö-
revleri Hakkındaki Kanunda yer alan dava açma süreleri ve bunlara
ilişkin diğer özel düzenlemeler dikkate alındığında, son derece karışık
olan mevzuat karşısında bireylerin hak arama, hak ve hürriyetlerin ko-
runması açısından öngörülen zorunluluğa uyulmadığını göstermekte,
dolayısıyla, Anayasanın 36 ncı maddesinde öngörülen hak arama hür-
riyetini sınırlayıcı bir sonuç doğurmakta ve Anayasanın temel hak ve
hürriyetlerin korunmasını düzenleyen 40 ncı maddesine açıkça aykırı-
lık oluşturmaktadır.
Bu nedenle, özel yasasında yer alan düzenleme gereği tebliğ tari-
hinden itibaren 7 gün içinde dava açılması gereken ödeme emirlerinin
içeriğinde, bu bilgiye yer verilmemiş olduğundan, bu ödeme emirleri-
ne karşı açılan davada, anılan Anayasa hükmü karşısında dava açma
süresinin geçirildiğinden söz edilmesine olanak bulunmamaktadır”.
65
Yani, yükümlülüğün yerine getirilmemesinin hukuki sonucu, dava
açma süresinin işlemeye başlamamasıdır ve Danıştay’ın, Anayasa’nın
36. ve 40. maddelerini dayanak kılarak vardığı bu sonuç doğrudur.
Danıştay, konuya ilişkin ikinci kararında,
idarenin özel dava açma
süresini belirtmemesi durumunda genel dava açma süresinin uygulanması
gerekliliği
sonucuna ulaşmıştır:
“İdarenin Anayasa’dan kaynaklanan yükümlülüğünü yerine
getirmesi esas olmakla birlikte, belirtilen yükümlülüğün yerine ge-
tirilmemesi, idari işlemlere karşı açılan davalarda dava açma süre-
lerinin işletilmeyip, ihmal edilmesi sonucunu da doğurmamalıdır.
Anayasa’nın 125. maddesinde idari işlemlere karşı açılacak dava-
larda sürenin yazılı bildirim tarihinden başlayacağının belirtilmesi
karşısında, usulüne uygun tebliğ olunan veya bütün unsurlarıyla
ilgililer tarafından öğrenilen idari işlemler üzerine, 2577 sayılı İdari
Yargılama Usulü Kanunu’nda açıkça belirtilen ve ilgililerce de bilin-
diği kabulü gereken genel dava açma sürelerinin işletilmesi zorun-
ludur.
65
D.4.D., E.2005/2134, K.2006/2156, k.t.13.11.2006,
Danıştay Dergisi,
Yıl 37, Sayı 115,
2007, s. 177-180.