Background Image
Previous Page  308 / 521 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 308 / 521 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2011 (96)

Yeliz ŞANLI ATAY

307

sonuç, Komisyon tarafından kişiye bildirilmek zorunda olmakla bir-

likte, başvuranın hukuki durumunda değişiklik yapabilecek nitelikte

olmadığından

47

, yasama organı nezdinde kullanılacak dilekçe hakkı,

40. maddenin ikinci fıkrası anlamında bir başvuru yolu değildir. İdari

başvuru yolları açısından ise durum farklıdır.

Duran, idari müracaatı,

“fertlerin, menfaatleri bulunan hususlarda,

merkeziyet veya ademi merkeziyet idareleri nezdinde vaki olacak, amme huku­

kuna müteallik, bilcümle talep, iddia ve dilekleri”

olarak tanımlamaktadır.

48

Balta’ya göre de, idari başvurma,

“idare edilenlerin bir idari merciden he­

nüz yapılmamış bir idari işlem veya eylemin yapılmasını ya da yapılmış bir

idari işlem veya eylemin değiştirilmesini veya kaldırılmasını istemeleridir”

.

49

Nitekim, Anayasa’nın 74. maddesi, vatandaşlar ve karşılıklılık esası

gözetilmek kaydıyla Türkiye’de ikamet eden yabancıların, kendileriy-

le veya kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri hakkında, yetkili makamlara

başvuru hakkına sahip olduğunu ifade eder. 3071 sayılı Kanun’a göre

de, vatandaşlar ve Türkiye’de ikamet eden yabancıların kendileri ve

kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri konusunda yetkili makamlara yap-

tıkları başvuruların sonucu dilekçe sahiplerine en geç otuz gün için-

de ve gerekçeli olarak bildirilir (m.7). Nihayet, İdari Yargılama Usulü

Kanunu’nun (İYUK) 10. ve 11. maddeleri, idari başvurulara ilişkin ku-

rallar içermektedir.

Doktrinde, 10. maddeye göre yapılan başvuru, henüz bir işlem ol-

madığından, yani, başvurunun konusunu, ilgililerin, haklarında idari

davaya konu olabilecek bir işlem (veya eylem) oluşturduğundan,

“ilk

başvuru”;

11. maddeye göre yapılan başvuru ise,

“ilgililer tarafından ida­

ri dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilme­

si veya yeni bir işlem yapılması”

(m.11) söz konusu olduğundan

“itiraz”

olarak adlandırılmaktadır.

50

daşların önemli bir hakkını içtüzük düzenlemesine bırakmıştır”

. Lütfü Duran,

Türkiye

Yönetiminde Karmaşa,

Çağdaş Yayınları, İstanbul 1988, s.129. Ayrıca dilekçe hakkı-

nın karşılaştırmalı tarihsel gelişimi ve hukuki niteliğine ilişkin olarak bkz., Servet

Armağan,

Dilekçe Hakkı ve 1961 Anayasası,

Fakülteler Matbaası, İstanbul 1972.

47

Necmi Yüzbaşıoğlu,

“İnsan Haklarının Ulusal Düzeyde Korunması”

,

İnsan Hakları,

YKY, İstanbul 2000, s.400.

48

Lütfi Duran,

“İdari Müraacatler ve Bunların Karşısında, İdarenin Sükutu Meselesi”,

s.135.

49

Tahsin Bekir Balta,

İdare Hukukuna Giriş,

TODAİE, Ankara 1970, s.213.

50

Balta,

İdare Hukukuna Giriş,

s.213; Yıldırım Uler,

“Yönetsel Yargıda Dava Süresi”

,

I.

Ulusal İdare Hukuku Kongresi Birinci Kitap İdari Yargı,

Danıştay Yayınları, Ankara