

TBB Dergisi 2011 (96)
Şafak PARLAK - Levent BÖRÜ
35
3. Caiz Olmayan Alt Vekâlette Vekilin Müvekkiline Karşı Sorumluluğu
a) Sorumluluğun Genel Çerçevesi
818 S. TBK m. 391/I’e göre; “
vekil salâhiyeti haricinde başkasını tevkil
ettikte onun fiilinden kendi yapmış gibi mes’uldür”.
Bu hüküm 6098 S. TBK
m. 507/I’de ise şu şekildedir:
“Vekil, yetkisi dışına çıkarak işi başkasına
gördürdüğünde, onun fiilinden kendisi yapmış gibi sorumludur”.
Bu hüküm caiz olmayan alt vekâlet hallerinde uygulama alanı bu-
lur. Vekil yetkisi olmadığı halde, ister kendi adına isterse müvekkili
adına yaptığı bir sözleşmeyle sözleşmeden kaynaklanan borçlarının
ifası için yerine başkasını koymuş olsun, müvekkille arasındaki vekâlet
sözleşmesine aykırı davranmış olur. Bu aykırı davranışının tüm so-
nuçlarından, bu arada yerine geçen kişinin eylemlerinden doğan za-
rarlardan, hatta bu kişinin kusuru bulunmasa dahi sorumlu olur
75
. Bu
husus, 818 S. TBK m. 391/I (6098 S. TBK m. 507/I) hükmü olmasaydı
dahi, sözleşmeye aykırılığa ilişkin genel esaslardan çıkartılabilirdi.
Vekil alt vekilin davranışında bulunmuş olsaydı, onun bu davra-
nışı özen ve sadakat borçlarına aykırılık teşkil edecek idiyse, doğan
zarardan sorumlu tutulacaktır. Burada dikkate alınacak ölçüt, vekilin
kişiliği ve nitelikleridir. Örneğin, caiz olmayan şekilde kendi yerine
bir tıp öğrencisini bırakan tecrübeli bir doktor, öğrencinin tecrübeli bir
doktordan beklenen özeni gösterememesi dolayısıyla sorumlu olacak-
tır. Asıl vekilin yerine geçen kimse bizzat asıl vekilden beklenebilecek
özeni göstermiş ve buna rağmen arzu edilen sonuç gerçekleşmemişse,
alt vekâlet caiz olmasa dahi asıl vekilin sorumlu tutulamayacağı ileri
sürülmüştür. Ancak paylaştığımız görüş uyarınca
76
, alt vekâletin caiz
olmamasından dolayı bir sözleşme ihlali gerçekleşmiştir ve müvekkil
zarara uğraması halinde 818 S. TBK m. 96 (6098 S. TBK m. 112)’daki
genel hükmü işleterek asıl vekile gidebilmelidir.
Alt vekâlet caiz olmasa bile alt vekil vekâletin yöneldiği sonucu
meydana getirmişse, sorumluluk gündeme gelmez; zira vekâletten do-
ğan iş görme borcu gereği gibi ifa ile sona ermiştir. Müvekkilin bu ifayı,
sadece caiz olmayan bir alt vekâlet söz konusu olduğu için kabulden ka-
çınması TMK m. 2’de ifadesini bulan dürüstlük kurallarına aykırı olur
77
.
75
Becker s.711; Tandoğan s.465.
76
Akipek s.180 dpn. 95; Tandoğan s.465.
77
Erlüle s.262; Tandoğan s.465.