

TBB Dergisi 2011 (97)
Ş. Cankat TAŞKIN
207
ğı, bireysel başvuru hakkına ilişkin düzenlemenin ne zamana kadar ve
nasıl yapılacağı konuları hükme bağlanmıştır.
Buna göre, anayasa değişikliğinin yürürlüğe girdiği tarihte mah-
kemenin mevcut yedek üyeleri asıl üye sıfatını alacaktır. Ayrıca,
TBMM’nin yapacağı seçim de kanunun yürürlüğe girdiği tarihten iti-
baren 30 gün içerisinde yapılacaktır.
Konumuzla asıl bağlantılı olan düzenleme, geçici md 18/6’dır.
Buna göre, AYM’de halen belli görevlere seçilmiş olanların bu sıfatları
seçilmiş oldukları sürenin sonuna kadar devam edecektir. Bu kanu-
nun yürürlüğe girdiği tarihte üye olan kişiler yaş haddine kadar gö-
revlerine devam edeceklerdir.
Bu düzenlemeyle, anayasa değişikliği yürürlüğe girmeden önce
seçilmiş olan tüm üyeler 12 yılını doldursalar dahi 65 yaşını doldur-
madıkça emekliye sevk edilemeyeceklerdir. Özellikle son seçilen üye-
lerden biri olan bir raportörün önce denizcilik müsteşarlığına atanıp
orada 1 yıl tutulduktan sonra cumhurbaşkanı tarafından
“üst düzey
yönetici”
sıfatıyla AYM’ye seçildiği ve üyenin seçildiği tarihte 40 ya-
şında olduğu da düşünülecek olursa; bu üyenin 25 yıl görevde kalma-
sının mümkün olduğu söylenebilir
128
. Bunun da mahkemenin yapısı-
nı olumsuz yönde etkileyeceğini ve alınacak kararlarda bu nitelikteki
üyelerin çağın gelişmelerine ayak uyduramayacağı da üzerinde ciddi
anlamda düşünülmesi gereken önemli bir sakınca olarak belirmekte-
dir. Ayrıca, bir yandan değişiklikle AYM’nin toplumsal gelişmelere
ayak uydurması amacıyla üyelerin görev süresinin 12 yılla sınırlan-
dırılması, buna karşın mevcut üyelerin görev süresinin, geçici mad-
deyle 65 yaşını doldurana kadar sürecek olması da ciddi anlamda bir
çelişkidir
129
.
128
Nitekim bu düzenleme kötüye kullanılmış ve 2010 değişikliği öncesinde bir AYM
raportörü bir aylığına Denizcilik Müsteşar Yardımcısı olarak görevlendirilerek,
“üst düzey kamu görevlisi”
payesiyle AYMüyeliğine atanmıştır. (Kaboğlu,
Halk Neyi
Oylayacak?,
s.198, s.276). Böylece, bu üyenin 65 yaşını doldurana kadar görevinde
kalması da sağlanmıştır. Bu nedenle, bu hükümlerin
“kalıcılık”
görevi üstlendiği
söylenebilir. (Kaboğlu, aynı eser, s. 276)
129
“
Gerçekten, eğer AYM üyelerinin görev süresini 12 yıl ile sınırlamanın amacı, anayasal
yargıyı toplumsal gelişmelere açmak ise, o zaman geçiş döneminde “üyelik değişiminin
dondurulması”, siyasal amaçtan başka bir amaçla açıklanabilir mi?”(Kaboğlu
,
Halk Neyi
Oylayacak?, s.276)