Background Image
Previous Page  272 / 465 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 272 / 465 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2011 (97)

Ersan ŞEN

271

4- Bu andan itibaren, sayısı başta birkaç kişi olan şüphelilerden ha-

reketle en az altı aylık dinleme ve teknik takip tedbiri uygulan-

maya başlar. Tüm bu aşamalar soruşturmanın gizliliğine uygun

yürütülür. Çünkü faillerin kaçmaması ve delillerin karartılmama-

sı, özellikle işlenen suçun olup olmadığı ve faillerinin tam mana-

sı ile tespiti için gizliliğe önem verilir. Hatta sulh ceza hakimli-

ğinden veya nöbetçi hakimlikten CMK m.153/2 gereğince alınan

kısıtlılık kararı ile savunma hakkı daraltılır, İnsan Hakları Avru-

pa Mahkemesi’nin birçok kararına rağmen, şüphelinin gözaltına

alınmasına ve tutukluluğa sevk edilmesine, hatta tutuklanmasına

gerekçe olduğu ileri sürülen deliller, bu kısıtlılık kararı dayanak

gösterilmek suretiyle şüphelinin ve müdafiinin bilgisine ve görgü-

süne sunulmaz.

5- Tüm bu aşamalarda kolluk ve savcılık makamı birlikte hareket

eder, hukuk kuralları çerçevesinde savcılık makamı soruşturma-

nın başı olmakla birlikte, uygulamada esas itibariyle adli kolluğun

olmayışı ve savcı sayısındaki yetersizlik gibi nedenlerle soruştur-

ma kolluğun kontrolünde sürdürülür.

6- Kolluk, tüm delilleri topladığına veya daha fazla beklemenin fail-

leri ve delilleri elde etmede sorunlara yol açacağına inanmakta ise,

işi daha fazla uzatmadan savcılık makamı vasıtasıyla yakalama,

gözaltına alma, arama ve elkoyma tedbirlerini eşzamanlı düzenle-

nen bir operasyonla uygulamaya koyar, çok sayıda insanı yakalar,

savcılık kararı (emri) ile bu kişiler gözaltına alınır, artık bu aşama-

da toplu suçlarda uygulanan azami dört günlük gözaltı süresi iş-

lemeye başlar, arama ve elkoymalar yoluyla çok sayıda bilgisaya-

ra, cep telefonuna, banka hesaplarına, kağıt ve belgeye elkonulur.

Şüpheli sayısı fazla olan ve kısıtlılık kararı verilen soruşturmalar-

da, gözaltına alınan şüpheli ve müdafiine deliller gösterilmediğin-

den, ifade verilmeden ve sorgu yapılmadan önce, şüpheli ile mü-

dafii arasında, savunma hakkının tam manası ile kullanılmasını

sağlayacak şekilde diyalog kurulamaz. Bu kısıtlılık kararı, kamu

davası açılıncaya kadar devam eder. Bu sebeple, gerek gözaltında

ve gerekse tutukevinde yedi gün yirmi dört saat şüpheli ile müda-

fiinin görüşme imkanı olsa da, savunma hakkının layıkı ile kulla-

nıldığı söylenemez. Bu aşamada müdafi, hukuki yardımda bulun-