Background Image
Previous Page  289 / 465 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 289 / 465 Next Page
Page Background

Ceza Yargılaması Süreci

288

14- Şüpheli veya sanığa yüklenen suç nedeniyle müdafiin telekomü-

nikasyon araçları ile kurduğu iletişimin denetlenebilmesi müm-

kün değildir (CMK m.136). Yine 154. maddeye göre, müdafii ile

görüşen şüpheli veya sanığın konuşmalarının, yazışma ve haber-

leşmesinin dinlenebilmesi, izlenebilmesi, okunabilmesi ve denet-

lenebilmesi de yasaktır (CMK m.154). Bu hükümler o kadar net ve

tartışmasızdır ki, savunma görevini ifa eden avukatın bu sırada

ve mesleği ile ilgili olarak tüm yaşam faaliyetlerinde dinlenebil-

mesi, izlenebilmesi, takip edilebilmesi ve denetlenebilmesi kabul

edilmemiştir. Kanun koyucu, savunma hakkının önemini dikkate

almak suretiyle müdafii yönünden koruma kalkanı öngörmüştür.

Avukatların

“müdafi”

sıfatı ile hareket edip şüpheli veya sanıkla

görüşürlerken, asıl amacı delil elde etmek olan sonuca ulaşabil-

mek için müdafi olarak görev alan avukatın suça iştirak ettiğinden

veya suç örgütünün yöneticisi olduğundan bahisle görüntüde ve-

rilen amaç çerçevesinde dinlenip takip edildiği görülebilmektedir.

Bu tür delil elde etme yol ve yöntemleri tümü ile hukuka aykırıdır.

Devam eden bir soruşturma veya kovuşturma ile ilgili delil elde

etmek amacıyla şüpheli ve sanık ile müdafii arasında geçen ko-

nuşma ve yazışmalar takip edilemeyeceği gibi, o soruşturma veya

kovuşturmada aynı kişinin müdafii olsun veya olmasın, soruştur-

maya katılan avukatlar arasındaki konuşma ve yazışmaların da ta-

kip edilmesi yasaktır. Müdafilik görevi yapan bir avukat, savcının

konuşma ve yazışmalarını nasıl takip edememekte ise,

“silahların

eşitliği prensibi”

gereğince savcılık makamı ve hatta kovuşturma

aşamasında mahkeme dahi aynı soruşturmada görev alan bir veya

birden fazla avukatın –aynı kişinin müdafii olsun olmasın- görüş-

me ve yazışmalarını takip edemez. Aksine hareket yasak olup, suç

teşkil eder. Bu durumda Türk Ceza Kanunu’nun 132. maddesinde

düzenlenen

“Haberleşmenin gizliliğini ihlal”

, 133. maddesinde dü-

zenlenen

“Kişiler arasındaki görüşmelerin dinlenmesi ve kayda alınma-

sı”

suçları ile 257. maddede düzenlenen

“Görevi kötüye kullanma”

suçları gündeme gelebilecektir.

Savcılık makamı açısından gerçeğe ulaşmak amacıyla delil elde

edilmesinde kolay yol olan müdafilerin takibi, esas itibariyle

“dü-

rüst yargılanma hakkı”

ile

“savunma hakkı”

nın ağır ihlali niteliğini