Background Image
Previous Page  285 / 465 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 285 / 465 Next Page
Page Background

Ceza Yargılaması Süreci

284

kirliliği oluşmaktadır. Bu bilgi kirliliğinin önlenmesi gerekir. Ka-

muoyuna mal olmuş soruşturmalarla ilgili doğru bilgi verebilme-

si amacıyla savcılık makamının halkı bilgilendirmesi isabetli ola-

caktır. Bu bilgilendirmeler, soruşturmanın dürüst yürütülmesine

ve masumiyet karinesinin korunmasına hizmet edecek,

“benim

savcım/mahkemem - senin savcın/mahkemen”

anlayışının önüne geçi-

lebilecektir. Savcılık makamı tarafından başka asılsız bilgilere iti-

bar edilmemesi gerektiği de vurgulanmalıdır. Ayrıca, soruşturma

dosyasına ait bilgi ve belgelerin basın-yayın organlarınca ifşa edil-

mesine gerekçe olarak basın hürriyetinin gösterildiği görülmekte-

dir ki, bunun kabulü mümkün değildir.

12- Ülkemizde yargılamaların çok uzun sürdüğü dikkate alındığında,

soruşturmaların tutuklama tedbirinin uygulanıp uygulanmaması

meselesine dönüştüğü, tutuklananlar için uzun bir yargılama sü-

recinin başladığı, bu açıdan tutuklamanın bir tedbirden çok ceza

halini aldığı, tutuklanmayanların ise kurtulduklarını düşündük-

leri bir gerçektir. Toplumun algısı da bu yöndedir. Ülkemizdeki

yargılamalar, yapılan soruşturma ve kovuşturmalar sonucunda

en kısa sürede gerçeğe ve adalete ulaşılmasını amaçlayan şekilde

değil, tahliye talepleri ve tutukluluğun ortadan kaldırılmasına yö-

nelik olarak devam etmektedir.

Günümüzde tutuklama tedbirinin; yargısız infaz, şüpheliyi top-

lumdan uzaklaştırma veya kamuoyu oluşturmak amacıyla uygu-

landığı izlenimi doğmaktadır ki, tüm bunların tutuklama tedbiri-

nin uygulanma amacı ile ilgisi bulunmamaktadır.

13-

“Örgütlü suçluluk”

kavramının çokça kullanıldığı, bu yolla özellik-

le telefon dinleme ve teknik araçlarla izleme yöntemlerine başvu-

rulduğu, ancak CMK m.135 ve m.140’da gösterilen katalog suçlara

uyulmadığı, örgüt üyelerinin dinlenip, bu dinlemelerden elde edi-

len delillerle tutuklama tedbirine başvurulduğu ve hatta mahkumi-

yet kararları verildiği, CMK m.135/2’ye göre dinlemesi yasak olan

kişiler arasındaki konuşmaların delil olarak kullanıldığı

6

, somut

6 Hatta CMK m.135/2’ye göre, iletişimlerinin denetlenmesi yasak olan kişilerden

elde edilen dinleme kayıtlarından hareketle sorular sorulduğu, bu kişilere tanık-

lıktan çekinme hakkını kullanıp kullanmayacaklarını sorulduğu, bu konuşma ka-

yıtlarının soruşturma dosyalarına alındığı ve yargılamada kullanılmaya çalışıldı-

ğı görülmektedir. Tüm bunlar hukuka aykırıdır.