

TBB Dergisi 2011 (97)
Ersan ŞEN
299
kararlarının da her bir şüpheli ve sanık bakımından somut olarak
gerekçelendirilmesi isabetli olacaktır.
Uzun süren ve makul sürede tamamlanamayan yargılamalar,
Türk Hukuku’nun en önemli sorunudur. Bu sorunu çözme nok-
tasında gerekli çaba harcanmamaktadır. Böylece, tutuklama tedbi-
ri yönünden de makul süreye uyulmadığı görülmektedir. Bunun
üzerine, her ne kadar hukuka aykırılığı tespit edip tazminata hük-
metse de İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’ne yapılan başvurula-
rın uzun yıllar sonuçlandırılamaması olumsuzluğu da eklendiğin-
de, hukukun evrensel ilke ve esaslarına aykırı şekilde verilen yargı
kararlarının devam ettiği görülmektedir. İnsan Hakları Avrupa
Mahkemesi’nin geç verilen kararları ciddiye alınmamakta, sadece
“tazminat”
olarak değerlendirilmekte, Devlet tarafından ödenen
bu tazminatların sorumlusuna rücu mekanizması da işletilmedi-
ğinden, İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi kararları ile varılmak
istenen hedefe ulaşılamamaktadır.
21- Yargılamanın süratli sonuçlanamaması, ister istemez tutukluluk
tedbirinin cezaya dönüşmesine ve toplum tarafından
“ceza”
olarak
algılanmasına yol açmaktadır. Tüm bu algının değişmesinin dört
kolay çözümü vardır;
İlki, yargılamanın süratlendirilmesi; ikincisi, tutuklama kararları
yerine adli kontrol tedbirinin düşünülmesi ve üçüncüsü, tutukla-
ma kararlarının CMK m.100 ve 101’de gösterilen kurallara uygun
şekilde somut hukuki ve fiili gerekçelere dayanılarak verilmesi
gerekir. Dördüncüsü ise, CMK m.100/3’te yer alan katalog suçlar
için öngörülen
“varsayılabilme”
kavramı kullanılarak, somut ola-
yın bu katalogda sayılan suçlardan olduğu gerekçesiyle otomatik
tutuklama kararı verilmemelidir. Esas itibariyle, CMK m.100/2’de
tutuklama tedbirinin tatbiki bakımından gösterilen şartların varlı-
ğı ile ilgili olarak CMK m.100/3’de yer alan
“varsayılabilir”
ibaresi,
hiçbir şekilde katalog kapsamına giren suçlardan birisinin işlendi-
ğine dair kuvvetli şüphenin tespiti halinde otomatik tutuklamayı
öngörmemekte ve kapsamamaktadır. Hükümde geçen
“varsayı-
labilir”
ibaresi, hakimin CMK m.100/2’de sayılan tutuklama şart-
larının somut olayda bulunup bulunmadığını inceleme yetkisini
ortadan kaldırmaz. Kanun koyucu bu hükümle, katalog kapsamı-