

TBB Dergisi 2012 (98)
Kemal GÖZLER / Gürsel KAPLAN
19
Örneğin yürürlükteki düzenlemeye göre, müsteşar,
“bakanlık teftiş
kurulu hariç bakanlık kuruluşlarına gereken emirleri verir ve bunların uygu�
lanmasını gözetir ve sağlar”. “Müsteşar… bakana karşı sorumludur” (3046
s. K., m.22). Dolayısıyla kendisine emir ve talimat vermeye kalkan bakan yar�
dımcısına karşı müsteşar, kendisinin bakan yardımcısına karşı değil, doğru�
dan doğruya bakan karşı sorumlu olduğunu söyleyebilir. 22’nci maddenin
bu hükmünde değişiklik yapılarak “müsteşar, bakana ve bakan yardımcısına
karşı sorumludur”
denseydi daha iyi olurdu. Kanımızca m.21/A (ba-
kan yardımcıları bakana karşı sorumludur) ile m.22 (müsteşar bakana
karşı sorumludur) hükmü arasında bir çelişki çıkarsa bu çelişki
lex pos�
terior derogat legi priori
(sonraki kanun önceki kanunu ilga eder) ilkesi
uyarınca sonraki hüküm olan m.21/A lehine çözümlenmelidir. Ancak
yukarıda da ifade ettiğimiz gibi, bakan yardımcılığını ihdas eden 643
sayılı KHK’den sonra çıkan 644 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın
Teşkilât ve Görevleri Hakkında KHK’de, 645 sayılı Orman ve Su İşle-
ri Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında KHK’de ve 663 sayılı
Sağlık Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında KHK’de müsteşar,
açıkça
“Bakandan sonra gelen en üst düzey kamu görevlisi”
olarak nitelen-
dirilmiştir.
Bu arada belirtelim ki, söz konusu düzenlemede eleştirilecek baş-
ka yanlar da vardır: 3046 sayılı Kanunun 22’nci maddesinde müsteşar
zaten
“bakanın yardımcısı” (“Müsteşar, bakanın emrinde ve onun yardımcı�
sı olup…)”
olarak tanımlanmıştır ve bu düzenleme hâlâ yürürlüktedir.
Diğer bir ifadeyle Türkiye’de zaten bir
“bakan yardımcısı”
vardır ve o
da müsteşardır. Bu hükmü ilga etmeden bir de
“müsteşar”
dan başka
bir
“bakan yardımcısı”
görevi ihdas etmek çelişkilidir. Şu an Türkiye’de
iki tür bakan yardımcısı vardır:
“Bakan yardımcısı”
(m.21/A) ve
“müs�
teşar”
(m.22).
Kanımızca, müsteşar ile bakan arasına
“bakan yardımcısı”
diye bir
mevki koymak yerine, ihtiyaç duyuluyorsa, müsteşarın hukukî statü-
sünde değişiklik yapılarak, müsteşar, bir istisnaî memur haline geti-
rilebilir; müsteşarın bakan ile göreve gelip gitmesi ve her zaman gö-
revden alınabileceği öngörülebilirdi. Böyle bir düzenleme kanımızca
daha tutarlı bir çözüm olurdu.