

Bakan Yardımcıları Bakanlık Hiyerarşisine Dâhil Midir?
22
“Her türlü idari eylem ve işlemler ile idarenin sorumlu olduğu diğer se�
beplerin yol açtığı vücut bütünlüğünün kısmen veya tamamen yitirilmesine
yahut kişinin ölümüne bağlı maddi ve manevi zararların tazminine ilişkin
davalara asliye hukuk mahkemeleri bakar. İdarenin sorumluluğu dışında ka�
lan sebeplerden doğan aynı tür zararların tazminine ilişkin davalarda dahi bu
hüküm uygulanır”
.
Aynı düzenleme, 11 Ocak 2011 tarih ve 6098 sayılı yeni Türk Borç-
lar Kanunu’nun 55’inci maddesinin ikinci fıkrasında yer almaktadır:
“Bu Kanun hükümleri, her türlü idari eylem ve işlemler ile idarenin so�
rumlu olduğu diğer sebeplerin yol açtığı vücut bütünlüğünün kısmen veya
tamamen yitirilmesine ya da kişinin ölümüne bağlı zararlara ilişkin istem ve
davalarda da uygulanır”
.
Bu düzenlemelere göre “
idarî işlemler
”in, kişinin “
vücut bütünlü�
ğünün kısmen veya tamamen yitirilmesi
”ne “
yahut kişinin ölümü
”ne yol
açabilmesi mümkündür. Ancak biz bunun nasıl olabileceğini anlaya-
mıyoruz. Nasıl olacak da bir idarî işlem bir kişinin “
vücut bütünlüğü�
nün kısmen veya tamamen yitirilmesi
”ne yol açacaktır? Nasıl olacak da
bir idarî işlem bir
“kişinin ölümü”ne yol açacaktır? Bu hükmü yazanların
“idarî işlem”
in ne olduğu bilmedikleri ortaya çıkmaktadır.
12 Ocak 2011 tarih ve 6100 sayılı yeni Hukuk Muhakemeleri
Kanunu’nun 3’üncü maddesinde ve keza 11 Ocak 2011 tarih ve 6098
sayılı yeni Türk Borçlar Kanununun 55’nci maddesinde,
“her türlü idari … işlemler..in yol açtığı
vücut bütünlüğünün kısmen
veya tamamen yitirilmesi… yahut kişinin ölümü…
”.
ifadesi geçmektedir. Kişinin “
vücut bütünlüğünün tamamen yitiril�
mesi
” ile “
kişinin ölümü
” kanun koyucuya göre farklı şeylerdir. Demek
ki, bu hükmü yazanlara göre, bir insanın
“ölmeden” “vücut bütünlüğü�
nü tamamıyla yitirmesi”
mümkündür. Galiba bu hükmü yazanlar vücu-
du olmadan yaşayan insanların olduğunu fark etmiş ve onlara yönelik
hüküm sevk etmiştir
14
.
14
Bu yöndeki eleştirilerimiz için bkz.: Kemal Gözler ve Gürsel Kaplan,
“İdarî Eylem�
lerden Kaynaklanan Zararlara İlişkin Davalar Adlî Yargının Görev Alanına Sokulabilir
mi? (Yeni HMK m.3 ve Yeni TBK, m.55/2 Hakkında Eleştiriler)”
,
Terazi,
Yıl 6, Sayı 63,
Kasım 2011, s.36-71.