Background Image
Previous Page  20 / 521 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 20 / 521 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2012 (99)

Süha TANRIVER

19

7-)

Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 10. maddesinde yer alan

ve sözleşmeden doğan davalarda yetkiyi düzenleyen kuralın uygulan-

ma alanının, borçlar hukukuna ilişkin sözleşmelerden doğan davalarla

sınırlı olduğu hususuna vurgu yapmak amacıyla, anılan yasal düzen-

lemenin başında yer alan

“sözleşmeden”

ibaresinin,

“borçlar hukukuna

ilişkin sözleşmelerden”

şeklinde bir düzeltime tâbi tutulmasında yarar

vardır.

8-)

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 16. maddesinde

yer alan ve haksız fiilden doğan davalarda yetki konusunu düzenle-

yen kuraldaki haksız fiil kavramının, bir üst kavram olması sebebiyle,

“haksız fiilin işlendiği yer”

tabirinin, haksız fiilin bir unsuru konumunda

bulunan “

hukuka aykırı davranışın

işlendiği yer

” şeklinde düzeltil-

mesi, amaca daha uygun olur.

9-)

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331. maddesinin

ikinci ve üçüncü fıkralarında yer alan düzenlemelerle uygunluk sağ-

lanabilmesi için, görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi halinde,

yasal süre içerisinde görevsizlik ya da yetkisizlik kararı veren mahke-

meye müracaat edilip; davaya görevli veya yetkili mahkemede devam

edilmesinin temin edilmemesi halinde,

davalının talebi üzerine

, da-

vacının yargılama giderlerine çarptırılmasının işlerlik kazanabilmesi

için, aynı Kanun’un 20. maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinde

yer alan yasal düzenlemenin, “

aksi takdirde, dava hiç açılmamış sa-

yılır

” şeklinde bir düzeltime tâbi tutulması, daha doğru bir yaklaşım

biçimi olur.

10-)

Yine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 24 ve de-

vamı maddelerinde, Kanun’un felsefesinin ve ruhunun anlaşılabilmesi

ve Kanun hükümlerinin yorumlanmasında bir ölçüt işlevi görmesini

temin amacıyla, sistematik bir bütün halinde, yargılamaya hâkim olan

ilkelere yer verilmiştir. Bu ilkeler arasına, Kanun’un 382. maddesin-

de, bir işin çekişmesiz yargı işi olup olmadığının tâyini bağlamında,

kendisine başlı başına bir ölçüt işlevi yüklenmiş ve işaret edilmiş olan

re’sen harekete geçme ilkesi

”nden ne anlaşılması gerektiğine ilişkin

açıkça bir yasal belirlemede bulunulması, yerinde olur. Yine, aynı şe-

kilde, esas itibariyle çekişmesiz yargı işlerinde (m. 385, II), sınırlı ölçek-

te de kamu düzenine ilişkin davalarda, dava malzemesinin toplanması

bağlamında işlev gören “

re’sen araştırma ilkesi

”nin de, ilkeler bağla-

mında yaratılmak istenen sistematik bütünlüğün tamamlanması için,