

331
2. Çocukların Cinsel İstismarı Suçu Kapsamında
“Çocukların cinsel istismarı” başlıklı Türk Ceza Kanunu m. 103’de,
102. maddedeki gibi “cinsel saldırı” ifadesine değil, “cinsel istismar”
ifadesine yer verilmiştir. Cinsel saldırı suçu erişkin kişilere karşı rıza
dışında gerçekleştirilebilen bir suç olup, çocukların cinsel istismarı
suçu çocuklara karşı, yani rızanın önem teşkil etmediği kişilere yönelik
işlenebilen bir suç olarak düzenlenmiştir. Cinsel saldırı suçunun oluş-
ması için mağdurun rızasının olmaması gerekmektedir. Bu sebeple,
TCK m. 103’de cinsel istismar ifadesinin kullanılması isabetlidir.
Çocukların cinsel istismarı suçunda, 15 yaşını tamamlamamış
veya 15 yaşını tamamlayıp da fiilin anlam ve sonuçlarını algılama
yeteneği gelişmemiş olan çocukların rızasının varlığı ya da yokluğu
aranmamaktadır. TCK m. 103/1-b uyarınca, bu çocuklar dışındaki
diğer çocuklara karşı cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka
bir sebebe dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar, çocukların
cinsel istismarı kapsamında düzenlenmiştir. Başka bir ifadeyle, 15 ya-
şını doldurmuş ve fiilin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğini haiz
çocukların cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen bir sebeple yani bir
nevi kandırılmak suretiyle cinsel istismara uğramaları halinde, cinsel
istismar suçu oluşacak ve TCK m. 103/1-b tatbik edilecektir.
15 yaşını doldurmuş ve fiilin anlam ve sonuçlarını algılama ye-
teneğini haiz çocuğun rızası ile cinsel ilişkide bulunması halinde, fail
yönünden çocuğun cinsel istismarı suçu gündeme gelmeyecek, TCK
m. 104’de düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçu oluşacaktır.
Böylece, 15 yaşını doldurmuş ve fiilin anlam ve sonuçlarını algılama
yeteneğini haiz çocukların rızalarının olması halinde, cinsel ilişki ol-
maksızın gerçekleşen cinsel içerikli davranışların cezalandırılmaya-
cağını ifade etmek isteriz. Kanun’un bu şekildeki düzenlemesinin
yerinde bir düzenleme olmadığına yukarıdaki açıklamalarımızda yer
vermiştik. Ayrıca, fiilin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğinin tes-
piti konusunun hukuki açıdan ihtilafa yol açabileceğini ve kolay ol-
mayacağını da ifade etmek isteriz. Buradaki şikayet hakkının kime ait
olacağı, yalnızca fiilin icra tarihinde 15 yaşını tamamlamış çocuğa mı,
yoksa yalnızca onun veli veya vasisine mi ya da çocukla birlikte veli
veya vasiye mi ya da her iki tarafa da ayrı mı ait olup kullanılabileceği
tartışılabilir ki, kanaatimizce şikayet hakkı aynı anda çocuğa, veli veya