

Sınavsız Yeminli Mali Müşavir Olma Hakkının Kaldırılmasının Hukuk Güvenliği ...
232
dur. Bu ilke ile eylemli değil, hukuksal eşitlik öngörülmüştür. Eşitlik ilkesinin
amacı, aynı durumda bulunan kişilerin yasalar karşısında aynı işleme bağlı
tutulmalarını sağlamak, ayrım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemek-
tir. Bu ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kişi ve topluluklara ayrı kural-
lar uygulanarak yasa karşısında eşitliğin çiğnenmesi yasaklanmıştır. Yasa
önünde eşitlik, herkesin her yönden aynı kurallara bağlı tutulacağı anlamına
gelmez. Durumlarındaki özellikler, kimi kişiler ya da topluluklar için değişik
kuralları ve uygulamaları gerektirebilir. Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı
hukuksal durumlar farklı kurallara bağlı tutulursa Anayasa’da öngörülen
eşitlik ilkesi zedelenmez.”
ifadeleri ile açıklanmıştır.
Bu noktadan hareketle AYM’ye göre, 4638 sayılı Kanun’un yürür-
lüğe girdiği tarihten önce dört yıllık yükseköğretim kurumlarından
mezun olarak komiser yardımcılığı kursunu bitirmiş olanlar ile söz
konusu tarihte henüz komiser yardımcılığı kursunu tamamlamamış
olanlar aynı hukuksal konumda bulunmadıklarından bunlar arasında
eşitlik karşılaştırması yapılamaz. Diğer taraftan, kazanılmış hak, özel
hukuk ve kamu hukuku alanlarında genel olarak, bir hak sağlamaya
elverişli nesnel yasa kurallarının bireylere uygulanması ile onlar için
doğan öznel hakkın korunmasıdır. Kazanılmış bir haktan söz edilebil-
mesi için bu hakkın, yeni yasadan önce yürürlükte olan kurallara göre
bütün sonuçlarıyla fiilen elde edilmiş olması gerekir. Kazanılmış hak,
kişinin bulunduğu statüden doğan, kendisi yönünden kesinleşmiş ve
kişisel niteliğe dönüşmüş haktır.
37
Bu kapsamda AYM, bir statüye bağlı olarak ileriye dönük, bek-
lenen haklar kazanılmış hak niteliği taşımadığından, 4638 sayılı
Kanun’un yürürlüğe girmesinden önce (A) grubu polis amiri unva-
nını kazanmamış olan kişilerin (A) grubu polis amirliği yönünden
kazanılmış haklarından söz edilebilmesine imkân bulunmadığını ifa-
de etmiştir. AYM’ye göre hukuk güvenliği ilkesi, hukuk normlarının
öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete
güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerinde bu güven
duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar.
AYM söz konusu kararında,
“3201 sayılı Emniyet Teşkilatı
Kanunu’nun 55’inci maddesini değiştiren 611 sayılı Kanun Hükmünde
37
AYM’nin 07/02/2008 tarih, 2005/38 esas ve 2008/53 karar numaralı kararı