Background Image
Previous Page  359 / 477 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 359 / 477 Next Page
Page Background

Motorlu Araç İşletenin Sorumluluktan Kurtulması

358

rek, kazanın münhasıran üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiği-

ni ispatlamakla yükümlüdür.

Ancak üçüncü kişinin ağır nitelikteki kusuru, zararla motorlu ara-

cın işletilmesi arasındaki uygun illiyet bağını keser. Böylelikle, kaza-

nın meydana gelmesinde motorlu aracın işletme tehlikesini önemsiz-

leştirir; zararın, asli ve tek sebebini oluşturur. Hafif nitelikteki kusursa,

uygun illiyet bağını kesmez. İşletme tehlikesi önemini korur; üçüncü

kişinin hafif kusurlu davranışı, zararın asli ve tek sebebini oluşturmaz.

İşleten, üçüncü kişinin her türlü kusuruna dayanarak sorumluluk-

tan kurtulamaz. İşleten, ancak üçüncü kişinin ağır kusurunu mahke-

meye taşıyarak sorumluluğunu omuzlarından atabilir. Bunun dışında

üçüncü kişinin hafif kusurunu hâkimin önüne getirerek, sorumluluk-

tan sıyrılamaz. Üçüncü kişinin, trafik kazasının meydana gelmesinde

hafif kusurunun varlığı halinde, işletenin sorumluluğu devam eder.

İşleten, üçüncü kişinin hafif kusuruna dayanarak KTK m.86 f.2 uyarın-

ca tazminattan indirime gidilmesini talep edemez. Bu durumda, zarar

görene karşı işleten, üçüncü kişi ile birlikte zarardan müteselsilen (BK

m.51) sorumlu olur.

Kaldırımda kavga eden kimselerden birinin diğerini yoldan geçen

aracın önüne itmesi; üçüncü kişinin (mesela tamircinin) kasten aracı

bozması ve bu bozukluğun kazaya sebep olması,

28

konu başlığımıza

misal oluşturur.

“…Tam objektif sorumluluklarda kusur aranmaz. Sorumluluğu

doğuran olayla zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeter-

lidir. Bu illiyet bağı, 3. şahsın veya zarar görenin ağır kusuru ile kesil-

medikçe sorumluluk devam eder. Davalının illiyet bağının kesildiğini

ileri sürebilmesi içinde olayda kendinin ek kusurunun bulunmama-

sına bağlıdır. O halde olayımızda ölenin içinde bulunduğu motorlu

aracın ağır kusuru bulunduğuna göre davalının kusurunun bulunup

bulunmaması önem kazanır. Demiryolu işletmesi ve karayolunda

hemzemin geçitte motorlu araç işletmek çok riskli bir faaliyettir. Risk

ve tehlikelilik oranı arttıkça özen yükümlülüğü de artar; bu nedenle

davalı işletmenin kusuru belirlenirken kendisinden beklenilen objektif

özenin yüksek olduğu unutulmamalıdır. DDY.nin kendi yapısında var

28

Tandoğan, Kusura Dayanmayan, sh.250.