Background Image
Previous Page  438 / 477 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 438 / 477 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2012 (100)

Yargıtay Kararları

437

a) Sanık A.’nın adam öldürmeye azmettirme, sanıklar H.R. ve R.E.’nin

adam öldürme suçları yönünden; öldürülenin sanıklardan F.’nin senede bağ-

lı alacağını tahsil amacıyla sanıklar A., H.R. ve R.E.’nin F. adına vekaleten

işlettikleri otobüsün anahtarını alarak, otogarda bekletmesi nedeniyle olayın

meydana geldiği, ortada hukuki anlaşmazlığın bulunduğu, maktulün eylemi-

nin haksız fiil oluştursa bile kardeşi sanık F.’yr yönelik olduğu, diğer sanıklar

A., H.R. ve R.E.’ye yönelik haksız bir davranışın bulunmadığı gözetilmeden

sanıklar lehine haksız tahrik hükmü uygulanarak eksik ceza tayini,

b) Sanık F.’nin adam öldürme suçu yönünden;

Öldürme suçunda sanıklar A., H.R. ve R.E ile fikir ve irade birliği için-

de hareket ettiğini, yardımda bulunduğunu gösterir kesin ve inandırıcı kanıt

bulunmadığı anlaşıldığı halde, sanık F.’nin beraati yerine mahkûmiyetine ka-

rar verilmesi

” isabetsizliğinden tahrik nedenine ilişkin bozma nedeni

yönünden oyçokluğuyla, diğer yönlerden oybirliğiyle bozulmasına

karar verilmiş, Daire Üyelerinden S.E. Yağcı ile E. Karataş ise, yerel

mahkemece tahrikin kabul edilmesinde bir isabetsizlik görülmediği

görüşüyle (a) bendinde yer alan bozma nedeni yönünden karşı oy kul-

lanmışlardır.

Yerel mahkemece, 29.06.2009 gün ve 164-204 sayı ile sanık F. hak-

kındaki bozma nedenine uyularak bu sanığın beraatına karar verilmiş,

ancak tahrike ilişkin bozma nedeni yönünden

önceki hükümde dire-

nilmiştir.

Bu hükmün re’sen temyize tabi olması ve katılanlar vekili ile sa-

nıklar müdafii tarafından da temyiz edilmesi üzerine, dosyayı incele-

yen Yargıtay Ceza Genel Kurulunca 08.06.2010 gün ve 35-140 sayı ile;

Sanıkların kasten öldürme suçundan cezalandırılmalarına karar verilen

olayda, Özel Daire ile yerel mahkeme arasında çözülmesi gereken uyuşmazlık,

suçun haksız tahrik altında işlenip işlenmediğinin belirlenmesine ilişkindir.

Ancak, incelenen dosya içeriğine göre, aralarında menfaat çatışması bu-

lunan sanıkların kovuşturma aşamasında tek müdafii tarafından savunul-

malarının, savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olup olmadığı hususu,

Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca ön sorun olarak ele alınıp

öncelikle tartışılmıştır.

Bu konuda sağlıklı bir çözüme ulaşılabilmesi için, konuya ilişkin yasal

düzenlemelerin incelenmesinde yarar bulunmaktadır.